Veznedar Emin Ağa Değirmeni
Bu değirmenin iki tarafı doğal kayaya oymadır. Üç basamakla içine girilip dokuz basamakla çıkılmaktadır. Emin ağa değirmeni yakınlarında bir değirmen daha vardır. Değirmen arkının soldan 9 basamağı vardır. Domuzluk ayağının içinde sağ tarafta duvarda 9 civcivli tavuk ve onlara saldırır vaziyette bir yılan resmi görürüz. Değirmenden çıkan suyun sağından gelen bir yanına topal ayı ile çubuğu ensesinde sokuludur. Sopası yere dayalı def ile ayı oynatan ayıcı resmini görebiliriz.
Sonra bunların 23 adım karşısında ayının ayağını işledik. Emin ağa değirmeni önünde yarık kaya ile bir binek taşı mevcuttur. Değirmene sırtımızı dönüp binek taşının üzerine çıkarsak karşıda küçük bir mağara görürüz. Bu mağaranın kapısının yanında kesme bir yol yaptık. Daha sonra mağaranın kapısı 2 insan geçecek genişliktedir. Üstüne çift öküzü küçük bir çocuk çeker vaziyette resimlenmiştir.
Volçan Voyvoda Şöyle Anlatıyor
Derhal dereyi izlemeye koyulduk. Çok eski bir mahalde rum ahalisinden kalma aynı su arkı ile dönen üç adet değirmen gördük. Bunları sabit mevki olarak kalması için günlüğümüze kayıt düştüm. Epey bir mesafeyi kat ettikten sonra meşenin güzel ve iyi cinsten oluşan sırtta bir ormanlık mevkie ulaştık. Aşağı doğru indik sarı meşeliğin arkasına doğru ilerledikten sonra iki öküzü gördük. Uzaktan baktığında haçlı taş olup yanına vardığında bir çift öküzdür. Biri beyaz biri gök rengi olup araları üç adımdır. Konumları kıç kıça yatar durumdadır.
Biz burada yaşlı ve çok eski bir meşeyi devirerek yaktık kömür haline getirdik. Ve bu yere döşedik. Üzerine yirmi bir kişi beş saat samanlı toprak çektik. Petrov beyaz öküzü arkasına alarak baktığı yöne sert adımlarla elli bir adım yürüdü. Pavser ve reçko burasını kırdılar üç yüz kilo gelen kazanı on iki kişi zorla sarkıtarak topyekun buraya koyduk. Molozlarla taşlarla kapatarak örttük. Daha sonra büyükçe bir taş koyduk bu taşta bir kız resmi bir tutam samanı öküze uzatır şekildedir. Sabahleyin çadırımdan dışarı baktığımda güneşi prıl prıl seyrettim. O zaman aklıma vezir tepenin batısında olduğumuz geldi, derhal kaydıma not aldım.
Ertesi gün öğlen üzeri haramiler deresi civarına tetkik için bazı sadık adamlarımı tedor ve şair dahil olmak üzere yedi kişi gönderdim. Biz o sırada bir yerli taşı oymaya başladık. İkindi vakti tedor geldi ileride ufak ve sarı bir gölcüğün bir ayağının haramiler deresine karıştığını anlattı. Derhal bir kağnı arabası hazırlattım. Daha sonra içerisine 850 okka altın paralar bulunan nevaleyi yükledim. Yanıma seksen kişi alarak atlara atladık
Devamı Sarı Göl
Sarı göle geldik geldikten sonra bu gölün ayağından başlayarak horasanla döşenmiş yolu bulursunuz. İçini doldurarak horasanla sıvadık. Yalnız bir tanesinde oyuk işareti olup civardadır. Aradan üç gün iki gece geçti. Birinci basamağı çatlak olan ve henüz bitirilmemiş Emin ağa değirmenine düz girilir. Üç basamağı vardır, yerle birdir. Domuzluk ayağının içinde sağ duvarına bakarsanız dokuz civcivli tavuk resmini görürsünüz. Ufak yavru anasının üzerine çıkmış bir yılan onlara saldırır vaziyettedir. Tavuk üzerindeki yavru doldurmadır içinde tek bir Bizans altını vardır. Değirmen suyunun sağına gelen tarafta def ile ayı oynatan bir ayıcı ile ayı resimleri tarafımızdan fevkalade güzel çizilmiştir.
Talimatım şu şekildedir; Ayıcının 2 3 adım karşısında bir bakır meblağ mevcut olup üzerinde gri renkte bir taş kapalıdır. Dikkat edilecek nokta bu taşta ayağının resmi vardır. Değirmenin önünde bir binek taşı olup kazılırsa emanete ulaşılır. Ön tarafından fundalık içerisinde yarık bir kaya içerisine bakmayı ihmal etmeyin. Reçko binek taşına çıktı reis dedi ! karşıda bir mağara var, gel gör bu mağara küçük olup Romalı kaşiflerden kalmadır. Mağaranın kapısının yanında kesme bir yol vardır. Kapısının genişliği ise iki adamın yüksüz geçebileceği genişliktedir. İçerisinde ufak bir çocuk bir çift öküzü yedeğinden çeker vaziyettedir.
Bu mağaradan baktığımızda değirmeni ve havalini yüksekten görürüz, işte bu mevkie emin ağanın ismini vaaz ettik; ama emanetlerin yerini emin ağa dahi bilmez