Roma ve Bizans Ölü Gömme Gelenekleri
Roma ve Bizans ölü gömme işlemlerinde benzerliklerin olması ve bu benzerliklerin zamanla değişikliğe uğraması; bazılarının ise aynen devam etmesi ilginç konulardır. Bu konuda ölümün nasıl algılandığı ve her 2 toplumda cenaze törenleri nasıl yapıldığını anlatmaya çalışacağım.
Roma ölüm Algısı ve Mezar Çeşitleri
Roma devletinin cumhuriyetten imparatorluğa geçişi bu geçişten sonra toplumsal yaşam, gelenekler ve din gibi köklü değişiklere gitmesi; ölüm algısı ve mezar çeşitlerinde önemli değişikliklere gidilmiştir.
Roma döneminde ölüm algısındaki ilk değişiklik tıpkı Yunan dünyasındaki gibi; ölen kişilerin olağan üstü bir şey yapmadıkları için ölümsüz tanrıların yanlarına gitmelerinin imkansız olduğu kabul görmektedir. İnsanların cennete girmesi için bunu hak eder bir yaşam tarzı olması gerekiyordu. Toplumdaki yaşam tarzı ve ölüm şekli nasıl bir cenaze töreni yapılması gerektiğine önemli etkendi; vatan haini sayılan kişiler diri diri yakılarak yada benzer ağır ölüm şekilleriyle cezalandırılırlardı. Toplumun alt sınıfına yapılan bu ölüm cezaları genellikle umuma açık alanlarda tanrıların onuruna yapılan işlemlerdi.
Bu cezaların en yaygın olduğu dönem ise M.Ö. 300 civarlarıydı. Dünya üzerindeki en büyük huzursuzluklara yol açanlar ise evlenmeden ölen bayanlar olarak bilinirdi; evlenmeden ölen bayanı yer altı tanrılarının kabul etmediği yer üstüne ise tekrar gelemedikleri için arada kalıp dünya üzerinde sürekli huzursuzluk yaydıkları inanılırdı. buna’da 2 dünya arasında kalan gölgeler denirdi. mezarlar üzerine ağır taşlar koyulması ise ölenin dünya ile ilişkisinin kesilmesi amaçlanmaktadır; bazı defineciler bunu farklı yorumlamaktadır.
Roma Cenaze İşlemleri;
Kişinin gerçekten ölüp ölmediğine emin olmak için yakınları tarafından adı tekrar tekrar söylenip cevap gelmediği anlaşılınca kesin öldüğüne inanılırdı. Daha sonra cenaze aile kadınları tarafından yıkanıp temiz kıyafetler giydirilip; yüksek bir tepeye doğru yürüyüş yapılırdı. zirveye varıldıktan sonra cenaze buraya yatırılırdı. Genç yaşta ölenlerin intikam almak için ruhlarının hala burada olduğuna düşünülür; cenaze gömüldükten sonra mutlaka toprakla kapatılmalı yakılması durumunda ise gömülmek için bir parçasının alınması kabul görürdü.
Toplumun üst kesimlerinin cenaze törenleri daha görkemli olup üst düzey siyasetçilerin konuşmalarıyla yapılırken orta ve alt kesimin cenaze törenleri ağıtlar yakılarak geçerdi. Genelde 3 aşamadan oluşan tören 1 cenaze kadınlar tarafından yıkanma; 2 kadınların ağıtlar yakması 3 cenaze ev dışına taşınması.
Defin işlemi Mezar Türleri:
Roma dönemindeki en fakir halkın cenazelerini çöplere yada ak açık alanlara atıkları bilinmektedir ve bu oldukça yaygındır. ilerleyen dönemde ise şehir dışlarına (sol resimdeki örnek) puticuli adı verilen çukurlar açılıp tüm fakir halkın cesetleri bu çukurlara yığılmaktadır. orta gelir düzeyinde halkın mezar türleri ise kiremit ve tuğla ile yapılırken Zengin mezarları ise columbarium güvercin anlamına gelen tonozlu mekanlar inşa edilip bu mekanlar bazı zaman üst üste katlar oluşturduğu görülmektedir.
Romanın ilk yıllarında anıtsal mezarlar yaygınken ilerleyen dönemde yerini tapınak, kule, ev türü odalara bırakmıştır. kaya mezar ve lahit mezarlarında yaygın olduğu dönemde en zahmetli mezarın lahit mezar olduğu bilinmektedir. farklı bölgeden getirilen kaya, kayanın oyulması ve dış cepheye figürler resmedilmesi oldukça zahmetli olup 1 lahitin başlama ve bitiş süresi ortalama 1 yıl sürmektedir.
Bizans Ölü Gömme Gelenekleri:
Bizans dönemindeki en büyük değişiklik din alanında olduğu için gelenekler ise buna paralel olarak değişiklik göstermiştir. bizaslılar ölülerini nekropol dediğimiz mezarlık alanlarına defnedip buraya uyuma yeri adı verilmiştir. çok tanrılı dini her fırsatta eleştiren bizans halkı ölümden sonra yeniden uyanış hayata yeniden başlama gibi inançlar hakimdi.
Bu uykudan uyanışı sağlayacak kişi ise İsa peygamber olur nekropollere indiğinde ilk yapacağı iş ölülere nasihat; 2. iş ise ölüler arasında inananları kurtarmak 3. ise inananları İbrahim peygamberin huzuruna teslim edip dünyanın sonuna kadar huzurlu bir bekleyiş sağlamaktır.
Bizans Cenaze İşlemleri:
Bizans halkında cenaze işlemleri 5 aşamadan oluşmaktadır. ölüyle ilgili ilk işler, cenaze yıkama, cenazenin giydirilmesi, cenazenin sergilenmesi, gömme. Gömme işlemi yapılmadan önce gözlerinin kapatılması çene bağlanması yatmakta olduğu yerden alınıp hafif yüksek sekiye uzatılırdı. ılık suyla yıkanan ceset yıkama bittikten sonra mür yapıyla ovalanır daha sonra kefen yada kendi kıyafetleri ile gömülürdü: ölüyü çıplak gömmek onursuzluk olarak algılanıp kesinlikle kıyafet yada kefen giydirilirdi. bunlar orta sınıflı insanlar için olup üst ve astlar kölelerde dahil olmak üzere kendi sınıflarına uygun giysilerle defin edilirdi.
Define işlemi gerçekleştirilmeden önce tüm akrabaların cesedi son kez görmesi sağlanırdı; elleri karın yada göğüs seviyesine çapraz duruma getirilen cesedin başı doğu tarafa alınıp bu inanç ise; İsa peygamberin doğudan geleceği için baş doğuya alınırdı. Ölen kişi mezara indirilirken ilahiler okunup cesedin üzerine mür yağı dükülür mezar örtüldükten sonra mezar taşları ve haç ile takdis edilirdi. bu normal statüye ait insanların törenleri olup üst düzey isimlerin törenleri biraz faklı olup örnek olarak kapalı alana girilip saatlerce yas tutup ağıtlar yakılması yaygındı.
Bizans Mezar Çeşitleri:
Kilise mezarlarından başlayalım; (Örnek solda zemin altı narteks tipi mezar) Kilise içerisine defin edilmek çok önemli bir ayrıcalık olarak addedildiği için din adamlarının neredeyse hepsi kilise içi yada bahçesine defnedilmiştir. Normal vatandaşlar ise kaya, lahit, kiremit, tuğla mezar, hypogeum dediğimiz zemin altına oluşturulmuş raflı oda mezar en sık rastlanan bizans mezar çeşitleridir. tonoz mezarlar ise çok yaygın olmasa’da bizans mezar mimarisinde kullanılan bir başka mezar çeşididir.
Alt ve orta sınıf cenazeler define edildikten sonra mezar taşları haç yada başka bir Hıristiyan bezeli şekillerle resmedilerek işlem tamamlanırdı. Toplu mezarlar ise salgın hastalıklara karşı en çabuk gömü işlemi olarak kullanılmıştır bazı sarnıçların kullanılmaz hale geldiği tespit edilince toplu mezar olarak kullanılmıştır.
Sonuç olarak Roma’dan ayrılan halkın ölümü ölüm değil sadece uyku hali olarak algılaması gerek cenaze törenleri gerekse defin işlemlerini daha mantıklı daha sade şekle getirmesi ön plana çıkmıştır.