Cinler Arap folklorunda doğaüstü varlıklardır; kimisi onları melek, kimisi şeytan olarak görür, ama ikisi de değildir. İnsan çamurdan, melekler ışıktan inşa edilirken, Kuran’da anlatıldığı gibi cinler dumansız ateşten yaratılmıştır. Ve böylece bu yaratıklar, kendi güçleriyle, özgür iradeleriyle ve onunla birlikte gelen sıkıntılarla var oldular.
İslam dünyasında onlar hakkında anlatılan pek çok hikâyeler vardır. insanları ele geçirip onlara büyük suçlar işletip istediklerini yaptırabilirler.
Cinler insanlar için görünmezdir, ancak zaman zaman kendilerini hayvanlar, bitkiler, insan benzeri varlıklar ve hatta cansız nesneler şeklinde görünürler.
Mehmed Siyah Kalem’in tam olarak ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı bilinmemektedir . Resimler farklı boyutlarda ve sanatsal tarzlarda olduğundan (çoğu Çin, Fars, Türk veya Moğol sanat geleneklerinden etkilenmiştir), koleksiyonun birkaç yüzyıl boyunca derlendiğine ve 14. yüzyılın sonlarında ve 15. yüzyılın başlarında bugünkü halini aldığına inanılmaktadır. yüzyıl. Bir teori, Pers kraliyet mahkemesinde bir hikaye anlatımı desteği olarak hizmet etmiş olabileceğidir.
Siyah Kalem’deki resimlerin çoğu cinleri gösterir, ancak bazıları göçebe yaşamının tarihsel olarak değerli tasvirlerinin yanı sıra son ayinler ve ölülerin kültürüyle ilgili ritüelleri de içerir.
Cinler Kuran’da kabul edildiler İslam dünyaya yayıldıkça onlar da yayıldı. Mağrip’ten Balkanlar’a ve Orta Doğu’dan Endonezya’ya kadar çok çeşitli kültürlerde kendilerine yer buldular. Bu efsanevi varlıklar, günümüzün Batı Dünyasında bile mevcuttur. Kelime jinni için İngilizceleştirilmiştir.
Cin tasvirlerinin çoğu Mehmed Siyah Kalem’deki resimlerden esinlenmiştir . Koleksiyon günümüzde, 1514’te Osmanlı’nın İran ile savaşından sonra geldiğine inanılan İstanbul’daki Topkapı Sarayı Müzesi’nde saklanmaktadır.
Mehmed Siyah Kalem (Türkçede Siyah Kalem olarak bilinir , “Kara Kalem” anlamına gelir) bu eser yaklaşık seksen cin resmi içerir.
