Kaya ve Oda Mezar Geleneği
Oda mezarlar Tunç Çağından itibaren Anadolu ve yakın çevresinde görebiliriz. Bu tip mezarların üzeri, sahte kemer, sahte tonoz veya sahte kubbe ile örtülerek yapılmaktadır. Bunların en belirgin, olmazsa olmaz özelliği ise insan eli ile yapılmış olmasıdır. Bu odalar taş malzeme, tuğla veya kayalara oyulmak suretiyle yapılmaktadır. Oda mezarlar için seçilen yerler genellikle dağ yamaçlarıdır. Genellikle ya tamamen toprak altına ya da kısmen toprak altına inşa edilerek yapılmıştır.
Bu tip mezarlar prehistorik dönemlerden itibaren görülmeye başlanmış, Tunç çağlarında iyice yaygınlaşmıştır. Helenistik dönem sonrasına kadar yaygın şekilde kullanılan Tümülüs altı oda mezarların kökenini de bu ölü gömme geleneğini ortaya çıkarmıştır.
Kaya ve Oda Mezar Geleneği
Bu makalede anlatmaya çalıştığımız asıl mezar türü ise ana kayaya oyularak yapılmış olan oda mezarlardır. Bu tip mezarların en yaygın olduğu yer Kuzey Suriyedir. Sert zemine ya da kaya içine oyularak yapılan bu mezar odalarını Orthman, kuyu-oda mezarlar denir. Bu tanımlamanın sebebi; yüzey ile oda mezar arasında bulunan basamaklı ya da rampalı dromosun olmasıdır.
Mezar odalarının kapıları, genelde monoblok bir taşla, bazen de kerpiç bir örgü ile kapatılmaktadır. Monoblok taşla yapılan kapılarda kapağın oturacağı yuva, silmelerle belirgin hale getirilmektedir. Oda mezarların oyulduğu yerin jeolojik yapısı göz önünde tutulurdu. Su ve nemden korumak için odaların içinin ve dışının sıvanırdı. Veya sağlamlaştırmayı sağlamak için oda içerisine çeşitli müdahalelerin yapıldığı da görülebilmektedir.
Roma ve Bizans, Kaya ve Oda Mezar
Roma ve Bizans döneminde ölü gömme ve mezar geleneklerini ele alan bir çalışma ile, tipleri hakkında bilgi vermeyi gerekli gördük.
Bazı örneklerde dromosun içinde de nişlerin olduğu görülmüştür. Genelde nişli dromosların olduğu oda mezarlar iki odalı olarak tasarlanmaktadır. Plân olarak dörtgen, oval ve yamuk olarak tasarlanan oda mezarların genelde tek odalı olduğu da bilinmektedir. Doğu Akdeniz’de uzun yüzyıllar kullanılan oda mezar geleneğine, Perslerin de sistem olarak etki ettikleri kabul gören bir görüştür.
Zemin Altı Oda Mezar
Yüzeydeki toprak örtüsü alındıktan sonra kayaya oyularak genelde yer altına yapılan oda mezarlar. Akdeniz havzasında, Toros silsilesinin devam ettiği bütün bölgelerde, kalker kaya türünün hâkim olduğu yerlerde, birbirlerine benzer biçimlerde yapılmıştır. Mimari üslup ve işçilik gibi unsurlar ise dönemine ve mezar odasını yapan halkın kültürüne göre değişkenlik göstermektedir. Bu tipten olan mezarlara yer altı kaya mezarları demek uygun görülmektedir. Ancak bu tip mezarlar her zaman yer altına yapılmamaktadır. Doğu Anadolu’da Urartulardan kaldığı bilinen ve yüksek dağ yamaçlarına yapılan çok sayıda oda mezar da bulunmaktadır.
Urartular, Kaya ve Oda Mezar
Urartular, yüksek ve ihtişamlı yerlerdeki ana kayaları oyarak yaptıkları anıtsal mezarlara kremasyon ve inhumasyon türünde definler yapmışlardır. Bu defin türünde ortaya çıkarttıkları cephe sistemi ve mezar içinde yaptıkları iç düzenlemeler ile öncelikle Frigleri etkilemişlerdir. Onlar vasıtasıyla da Lykia ve Paphlogonia’yı etkileri altına almışlardır.
Kayaların sağlamlığını ve kalıcılığını bilen Urartuların, ölülerini kayalara gömmelerinin en önemli nedeni, ölen kişiyi sonsuza dek kayaların koruyacağına inanmalarındandır. Doğu Anadolu’da Urartu döneminde yaygınlaşan bu yeni defin türü, her ne kadar Assur etkisinde ortaya çıkmışsa da onların kültürü üzerinde etkili olan İran, Orta Asya, Kafkasya ve Suriye kültürlerinin de etkisi olmuştur.
Anadolu
Anadolu M.S.1. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun etkisi altında kalmıştır. Bu dönemde yöneticiler, Hellenistik dönemin etkileri altında hareket etmişlerdir. Roma döneminde Anadolu eyaletlerinde yöneticiler yerel halktan daha üstün bir konuma ulaşmıştır. Bunların sosyal yaşamdaki pozisyonu Romalı aristokratların seviyesinde olmasa bile, benzer bir şatafatlı hayatı Anadolu’da sürdürmüşlerdir.
Roma toplumunda krallık ve Cumhuriyet dönemlerinde kremasyon tarzı gömü gelenekleşmişken, milattan sonraki dönemlerde İnhumasyon tarzı gömü türü, imparatorluk topraklarında yaygın bir hâl almıştır. Bu durumu ortaya çıkaran en önemli sebep, öldükten sonra yaşamın devam edeceğine olan inancın Roma toplumunda yaygınlık kazanmış.
Roma’nın imparatorluk döneminde fakir halkın ölülerinin Piticuli denilen çukurlara atıldığı ve çürümeye terkederdi fakat daha sonra bu durum yasaklanmıştır. Ölüler yakılarak ya da doğrudan toprağa gömülmüştür. Hellen, Roma ve Bizans dönemlerinde çok sayıda mezar tipi vardır. Ancak bu çalışmaya konu olan iki mezar tipi vardır. Bunlar, Urartular döneminde yaygınlaşan ve onlardan Frigler vasıtası ile Hellen ve Roma kültürüne geçmiş olan oda mezarlar ve zemin altında kayalara oyularak yapılan kaya oyma mezarlardır.
Dromoslu ve Tek Odalı Mezar
Dromoslu ve Tek Odalı Mezar, Amanos Dağları’nın doğu eteğinde, İslahiye Ovası’nın batı ucunda çokça rastlanmaktadır. Tepe obası olarak adlandırılan yerin batısında, içine girilebilen dromoslu, arcosolium türündeki nişleri bulunan oda mezardır. Bu mezar, nekropol alanlarımız içinde tespit edebildiğimiz tek oda mezardır. Tek odalı oda mezar geleneğinin bütün özelliklerini bu mezar odasında görmek mümkündür.
Tahmini Mezar Yapısının Mimarisi
Mezar alanının dış yüzeyi ham bırakılmış ve herhangi bir işleme tabi tutulmayabilir. Giriş kısmın doğu yönünden başlayan dromos, batı yönünde hafif bir meyille basamaksız ve düz bir rampa ile derinleşebilir. Dromosa geçişi sağlayan ilk girişte bir eşik bulmak mümkün olabilir. Dromosta herhangi bir kemer veya niş çalışması görmemiz olağandır. Dromos bölümü, ortalama 3 m. uzunluk ve 1,5 m. genişlik ortalaması ile yapılmaktadır.
Dromostan mezar odasına giriş için bir insanın sığabileceği ölçülerde 100×150 cm. boyutlarındadır. Bir giriş alanı şeklinde karşımıza çıkar, bu bazen daha geniş veya dar olabilir. Ana kaya oyularak oluşturulan girişin derinliği dromostan mezar odasına 1 metreden 5 metreye kadar değişebilir. Oda mezara girişin dromosa bakan kısmının pervazlı olarak tasarlanabilir. Girişler bazen mono blok taş kapı ile kapatılabilir. Mezar kapısı tek bölümden oluşan bir odaya açılır. Dromos ve giriş kapısı açık, temiz, dolgudan arınık vaziyette olduğundan mezar odasına rahatlıkla geçilebilmektedir. Dromostan mezar odasına girişi sağlayan açık alan dikdörtgen bir formdadır.
Mezar odası genelde dörtgen formda tasarlanır. Mezar odasının taban seviyesi dromos alanından bir ölçü daha derindedir. Odanın duvarları ve tavanı kabaca işlenmiş olarak görebilirsiniz. Tavan bazen düz bazende hafif bombeyli olarak yapılır. Odanın duvarlarında sıva kalıntısı görebilirsiniz, bu sıva kalıntısını kontrol etmeniz gerekir, bu sıva altında yan odaya geçiş kapısı bulmak mümkündür.
Duvar resimleri veya kabartmalar varsa bu figürler çok değerlidir sakın zarar vermeyin. Mezar odasında kemerli derin nişli oyma kabartmalar olabilir, bunlarada zarar vermemelisiniz. Duvarların taban ile birleştiği yerlerde sekilerin üçgen bir boşluk oluşturacak biçimde tasarlanmış olabilir blogların köşelerine iyi bakmalısınız.
Kaya Oyma Mezar
Kaya Oyma Mezar, oda mezara çok yakın bir mesafede, 18 20 m. kadar güneydoğuda bulunmaktadır. Bu mezar, oda mezara göre çok basit yapılı olan bir kaya oyma mezardır. Mezar, toprak zeminden bir miktar derinleşerek ve ana kaya oyularak oluşturulmuştur. Bu mezar sade görünümlü yapılmıştır.
Mezarın oda mezarla aynı tarihlerde yapılıp yapılmadığını anlamak şu anki bilgilerimizle mümkün değildir. Ancak bu mezarın yapılışındaki yalınlık fikir yürütmemizi kolaylaştırmaktadır. Aynı yerde bulunan bu mezarın, yapım tarihlerinin aynı olduğu düşünülürse, mezarın yapıldığı kişi veya kişilerin, oda mezarın yapıldığı kişilerden daha alt bir sosyal statüye sahip olduğunu söylemek mümkündür.
18 Bu mezarın oda mezarla, ya aynı dönemde sosyal statü açısından daha aşağıda olan kişi veya kişilere, ya da daha önceki, ya da sonraki döneme ait olduğunu düşünmekteyiz.
Mezar Yapısının Mimarisi
Kaya Oyma Mezar, toprak seviyesinin altında ana kayaya oyularak yapılmıştır. Giriş kısmı dikdörtgene yakın bir yapıya sahiptir. İçten içe girişin genişliği 110 cm., yüksekliği ise 160 cm. kadardır. İç alanı nispeten geniş tasarlanmıştır.
Bu iki mezarda da herhangi bir mezar hediyesine, ya da iskelet kalıntısına rastlanılmamıştır19. Oda mezarın dromos alanı temiz olmakla birlikte mezar odasında kalınca bir toprak tabakanın oluştuğunu söylemek mümkündür. Bu alanda arkeolojik çalışma ve incelemelerin genişletilmesinin çok faydalı sonuçları ortaya çıkaracağı şüphesizdir. Bu mezar odası ve dromos, henüz evsiz bir kişi tarafından barınak olarak kullanılmaktadır.
Kaya oyma mezar ise çevresel atıklar ve yağmur sularının taşıdığı topraklarla doludur. Aynı zamanda mezar açılmış olduğundan, bu mezar doğal tahribata son derece açık durumda bulunmaktadır.
Çalışmamızın bu bölümüne konu olan iki kültürel kalıntının da İslahiye bölgesinde benzerleri olmakla birlikte bu kadar güzel örnekleri henüz tespit edilmiş değildir20. Oda mezarın ise henüz İslahiye ve çevresinde bir başka örneği tespit edilmiş değildir. Bu anlamda kültürel varlıkların koruma altına alınması ve çevresinde arkeolojik kazı çalışmalarının yapılması elzemdir.
Açılmış Kaya Oyma Mezar Tecrübeleri
1- Kaya Oyma Mezar
Açılan kaya Oyma Mezar, yol seviyesinden yüksekte kaldığı için yol çalışması esnasında zarar görmemiştir. Ancak yağmur suları mezarın doğu yönünden bir giriş yeri bulmuş olacak ki, mezarın sürekli su aldığı gözle görülür bir şekilde fark edilebilmektedir. Bu mezar kapalı olduğu için ölçüleri konusunda bir şey söylemek mümkün değildir. Bu kaya mezarın kapalı olmuş olması, çalışmada ele aldığımız yerleşimler ve mezarlar ile ilgili önemli bilgileri saklama potansiyeline sahip olduğunu düşünmekteyiz.
19 Bu durum, ya kremasyon gömüyü, ya da iskeletlerin tamamen yok edildiğini akla getirmektedir. 20 İslahiye bölgesinde birçok merkezde Hellen, Roma ve Bizans dönemi kalıntılar bulunmaktadır. Niğolu Kalesi, Arfalı köyü, Cıncıklı Ören Yeri… gibi yerlerde Hellen, Roma ve Bizans dönemlerini yansıtan kültürel kalıntılar mevcuttur. Ancak bu çalışmaya konu olan Tepeobası nekropolleri ve yerleşmeleri son derece orijinaldir. İslahiye ve çevresinde Hellen, Roma ve Bizans kültürel kalıntıları hakkında bilgi almak için bk. (Üngör, 2014: 85-104; 185-239).
2- Kaya Oyma Mezar
Bu mezar yol seviyesinden yukarıda kalan kapalı mezara en yakın mesafedeki mezardır. 1 nolu, kaya oyma mezarı ile arasında 50 m. kadar bir mesafe bulunmaktadır. Yol çalışması esnasında doğudan sağlandığı anlaşılan giriş kısmı, iş makinalarının tahribatı yüzünden açılmıştır. Tahribat sonucu 70×70 cm. bir giriş kısmı oluşmuştur. 2, 3 ve 4 nolu mezarları aynı alanda ve birbirlerine yakın konumda bulunmaktadır.
3- Kaya Oyma Mezar
Bu mezar ile 2 nolu kaya oyma mezarı arasında 5 m.’lik bir mesafe bulunmaktadır. Yapılış tekniği diğerleri ile aynıdır. 2 nolu kaya oyma mezarı ile aynı sebepten oluşan tahribat nedeni ile 140×50 cm. kadar bir giriş açıklığı oluşmuştur.
4- Kaya Oyma Mezar
Aynı alanın bu tipteki son mezarı olan bu mezar da diğer mezarlar gibi yol çalışmasının tahribatından payını almıştır. Yapım tekniği diğerleri ile aynı görünmektedir. Bu mezarda da 60×60 cm. ebatlarında bir giriş kısmı oluşmuştur.
Kaya Oyma Mezarların Mimari Yapısı
1, 2, 3 ve 4 maddeden oluşturduğumuz kaya oyma mezarları birbirlerine yakın konumda bulunmaktadır. Dördünün de yapım tekniğinin aynı olduğu anlaşılmıştır. Bu mezarlar uygun kayalık zemindeki ana kayaya oyularak yapılmıştır. Giriş kısımları oldukça dar bırakılmıştır. İçleri ise birkaç cesedin sığabileceği şekilde tasarlanmıştır. İçlerinde herhangi bir iskelet kalıntısı görülememektedir. Mezarların iç kısımlarında göçmelerin olduğu açıkça görülmektedir. Mezarlar arasındaki mesafe değişkendir.
Bunun sebebi, mezarların yapımı için dağ eteğindeki uygun kayaların seçilmiş olmasıdır. Yine mezarların giriş kısımlarındaki ölçülerin farklılığının sebebi ise bu kısımların iş makinalarının tahribatı sonucu açılmış olmasından kaynaklanmaktadır. Tabii ki define meraklılarının payını da hesaba katmak gerekmektedir. Çevrede bu tip mezarlardan daha fazla sayıda olduğuna şüphe yoktur. Özellikle kapalı durumda olan mezarın, inceleme amaçlı, usulüne uygun bir biçimde açılması, en azından bu dönemdeki ölü gömme geleneği açısından önemli bilgiler verecektir.
Açılmış kaya mezarlarında iç kısımda duvarlarda değerli eşya gömülürmü
genelde lahit varsa lahitin altinda 30_35 santim arasinda oluyo duvarlarda sanmam bosu bosuno kultur mirasina zarar verirsiniz edirne karayaylada cok vardir bundan ama kimse bilmez
Açılmış tek oda kaya mezarı gördüm dikdörtgen tabanı düz tavanı tamamen kemer ve sıvalı girişin karşı duvarında aynı seviyede ve yamyam üç adet murç deliği var bu ne demektir