Böyle yerlerde ilk bakman gereken kapı dediğin kaya ile diğer kayanın kayaç yapısıdır. Eğer aynı kayaç yapısına sahipse giriş olmayabilir. Eğer kayaç yapısı farklıysa kesin giriş deriz. son resimdeki işaretlere bakılırsa içimden bi ses burada tılsım olduğunu söylüyor.
Başka bir yorum: İşaret yok emare yok resimler kötü çekilmiş sunum çok kötü. Bu hali ile sadece bir kaya. Altı uçurum demişsin daha da soğudum bölgeden çünkü ulaşılması zor noktalar varsa böyle basit bir kaya ile kapatma yapılıp mezar kapatılmaz ki kapatılsa da mal çıkmaz. Bu nedenle yorum yapmak uygun olmayacaktır. Burasına kaya mezar diyebilmem için yeterli bir kaç sebep resimle aksi durumda bir kayadan öteye gitmez bence. Karşı tarafında tepe varsa o tepeden resim çekmeye çalış en azından belki dikkatimizi çeken bir yer olursa ona göre yönlendiririz seni. Yok eğer önü vadi ise farklı açılardan ve kayanın üstünü resimleyerek yükle tekrar bakalım.
Diğer Görüş: Ermenilere ait kaya mezarları genellikle Yarısı toprakta Yarısı yeryüzünde olmalıdır. Ve Özellikle Kanal (drenaj) dikkat edilmelidir. Ermeni kaya mezarlarında kayanın Bir kısmı açıkta kaldığı için özellikle Mezarın kapısına su gitmemesi , Kapıyı belli etmemesi için, Mezarı sudan korumak için Kanal sistemi uygulanmıştır.. Birçok örneği olmasına rağmen. Bunlardan biriside kutu mezarlardır. Yani Tamamı yeryüzünde gözüken mezar yapmaya müsait kayara yontularak yapılan mezarlarda vardır. Bu tip mezarlarda anlamak için. Genellikle kare yada, yuvarlak şekilde sunak tam olarak mezarın tek ve net habercisidir..
Diğer görüş: Bizim insanimiz gerçekten çok garip. Bu ise gerçekten gönül vermiş bir çok kişi var ülkemizde. Kimi kısıtlı bütçeleri ile bu sanatı icra etmeye çalışıyor, kimisi de imkânları daha geniş olduğundan çok farklı enstrümanlar ile.. Fakat burada her iki grup içi de asil önemlisi bilgi ve de tecrübe. Bu ikisi olmadığı zaman ne yazık ki üzülerek söylüyorum sonuç hem vakit hem nakit kaybından öte geçmiyor.
Boş yer açmak başka bir şey, bu bize tecrübe kazandırıyor, daha fazla öğrenme isteği, farklı çözüm yolları, farklı metotlar öğrenmenin kapısını aralıyor. Ama saha adına çok fazla tecrübe ve bilgi sahibi olmadan, sadece başkalarından alınan “bilgi” ile yapılan çalışma ne yazık ki sadece onların gelir kapısı olarak kalıyor. Burada edinilen tek tecrübe, işi bilen ile bilmeyeni ayırt etme yeteneği yalnızca.
Çok sevdiğim bir kardeşimin bir sözü vardı, çok beğendiğim; kişiler, kendi meraklarını başkalarının üzerinden gideriyor bizim işlerde derdi.. Çok doğru. Burada da aynı şey söz konusu ne yazik ki.
Konu sahibi çok içten, samimi ve de gerçekten bir şeyler öğrenebilmek, sahaya bir takım, küçük de olsa tecrübelerini aktararak sonuca gitme peşinde çıkmış yola.
Fakat burada dikkat çekmek istediğim hususlar var. Öncelikle çevrede ki insanların bir takım konuşmalarından etkilenmiş kendisi. Bu gayet doğal, bizlerin de yaşamadığı şey değil. Elbette burada bu var, şurada şu var bu işlerde başlangıçta ki arkadaşlara ilham kaynağı olabiliyor.
Bunun üzerine, yine çevre faktörü ile işin içine yabancı menşeli bir cihaz dahil oluyor ki bizim toprak tipimizde kullanımı gerçekten uygun değil, çok rahat yanıltır. Çalışma yapılan derinliği görmesi mümkün değildir!! Hep söylediğimiz gibi, cihaz kiralamak çoğu zaman yanlış sonuçlar doğurur, onun yerine küçük de olsa bütçeniz elverdiğince yapacağınız çalışmaya uygun cihazı seçip alınız. Kullanımını da ciddi bicimde satıcısından öğreniniz.
Bir de hikayemizde “işaretçi” ler var. Sevgili dostlar yapmayın, etmeyin. Yok öyle bir işaretçi. Bildiğin falcı yani. Yahu kendine hayrı yok, sizlere nasıl olsun?? Telefon ile 8m. , 10m. Yer kazdıran insan ne kadar samimi, ne kadar bilgili, tecrübeli olabilir? Gerçekten bilse, gider acar kendisine bir yer bakar dalgasına.. yapmayın!! Gaibi bir tek Yaradan bilir. Bunun dışında bir fikir, görüş belirtip bir de bunu uygulayan, uygulatmak isteyenlerden uzak durun. Şirke ortaklıktır tövbe aşa sümme aşa. Bu konu vesile oldu, bence çok da güzel bir örnek oldu. Konu sahibinin anlayışına sığınarak bu kişisel eleştiriyi yaptım, hakkini helal etsin.
Bizlerin, özellikle de bu sanata gönül vermiş insanların, daha önce de defalarca yazdım; tarih, medeniyet, coğrafya, dinler tarihi, Anadolu tarihi,…. vb. ( aynı şeyleri yazmayacağım) bilmek dışında şansımız yok.. bizler kaya falcısı değiliz. Bir işaret buluruz, onu kimlerin, hangi medeniyetin yaptığını belirleriz. O işaretin o medeniyet tarafından hangi maksatla yapıldığını biliriz ki çözümüne gideriz. Coğrafyaya bakar, nerede aykırılık var, çökme var, nerede otlar daha uzun, nerede kişin kar daha hızlı eriyor, hangi medeniyetlerin ölü gömme tekniğinde mezar hediyesi var, hangileri sadece gündelik eşyalar ile gömme işlemi yapar?….. bunları biliriz ki sahada müspet sonuçlar alalım, ters köşe olmayalım, vakit-nakit kaybı yaşamayalım.
Definecilik deyip geçmeyin dostlar. Bu bir sanattır, bilimdir, ilimdir. Ama unutulmaması gereken tek gerçek de imandan, ayrı ilim-bilim yalnızca dünyevi, fani fayda sağlar.
Diğer cevap: Öncelikle naif yazma tarzınız ve içeriğindeki sunduğunuz bilgiler için teşekkürler. Hakkımız helal olsun. Asıl siz hakkınızı helal edin. Zaman ayırıp fikirlerinizi bizimle paylaşıyorsunuz. Evet haklısınız deneyimsizlik bunları yaptırıyor.
Benim tek tesellim cihaza ve makinaya nakit harcamamam zaten. Emeklere yazık oluyor işte. Ben o kadar meraklıyım ki tarihe. Gittiğim her yerin önce tarihi yapılarını gezer bazı insanların taş yığını dediği yerleri incelerim. İşte bu merakla başladım bir işe. Ama sizden bu kısacık süre içinde çok şey öğrendim. Mesela “bin kere çalışma bir kere işlem “. Hurafelere ve falcıya bende inanmam Allah korusun. İşaretçi dediğimde bu tarz işaretlerin ne anlama geldiğini yorumlayan biriydi. Haklısınız belkide güvenmemek gerekir. Bizi yanıltan cihaz olmuş. Ölçen kişi o kadar emin konuştuk derinlik konusunda. Akrabamda olunca işin içinde parada yok tabi. Güvendik bizde. Keşke baştan sizlere danışsaymışım. Zaten kendi arazim olmasa hiç kalkışmazdım bu işlere. Bilginize ilginize teşekkür ederim. Sağlıkla kalın.
