Hurafe Nedir, En Yaygın Hurafeler
Hurafe-ler her çağda bütün toplumların ortak derdi olmuştur. Tam olarak saçma, uydurma, anlamsız boş şeydir. Gerçek olmayan söz, tutarsız düşünce, asılsız inanç anlamlarına gelir. Dini bir terim olarak ise; hiçbir hakikate dayanmayan, tamamen vehim ve hayalden ibaret olan asılsız işlerdir. Boş ve batıl inançlar ve düşünceler ile bunlara bağlı olarak yapılan davranışları ifade eder.
Her mümin öğrenmekle görevli olduğu dini konular vardır. Kendisini şerden sakındıracak maddi ve manevi olgunlaşmasını sağlayacak her ilimden haberdar olmalıdır. Hurafeleri yaşatmakla meşgul olanlar vardır. Bunların sözlerine cahiller kolayca inanır. İslam dışı düşünceleri ve uygulamaları hayatımızdan atmamız için bilgilenmemiz şarttır.
Tarih boyunca büyü; sihir; fal; kehanet insanoğlunun ilgisini çekmiştir. Büyücülük; İslam’da yasaklanmıştır. Maalesef Müslümanlar arasında da bu işlerle uğraşanlar vardır. Büyücülere, cincilere gidenler ve onları birbirine tavsiye edenler bulunmaktadır. En bilgili çevrelerde dahi büyü, fal, sihir varlığını maalesef sürdürmektedir.
En Bilinen Hurafeler
Hurafelerin, bizler farkına bile varamadan, hayatımıza nasıl da yerleştiğine bakalım. Ve gerçekten bilinçli Müslüman olabilmişmiyiz bunu sorgulayalım.
- Ağaçlara bez-çaput bağlamak. Türbelere adakta bulunmak. Dilek taşlarına taş yapıştırmak, bereket için türbelere para atmak. Cuma salası okunurken bekâr kızların bahtları açılması için kilit açtırmak, camiye giderken cami duvarını öpmek.
- Nazar değmemesi için hayvan başı-boynuzu, kaplumbağa kabuğu; karaçalı dikeni; at nalı; sarımsak ve nazar boncuğu takmak. Misafirin ve askere gidenin arkasından su dökmek. Kahve falına bakmak. Ay ve güneş tutulmasını kötüye yorumlamak. Ay ve güneş tutulması sırasında silah atmak ve teneke çalmak.
- Baykuş ötmesi, kara kedinin insanın önünden geçmesi, horozun vakitsiz ötmesi. İnsanların ve araçların önünden tavşanın geçmesinin uğursuzluk sayılması. Karganın ötüşünün o bölgeye gelecek belanın işareti olarak kabul edilmesi. İki bayram arasında nikah yapmak, duaların kabulü için mübarek gecelerde ziyaretgahlarda mum yakmak. Akşam sakız çiğnemeyi ölü eti çiğnemek gibi kabul etmek. Gece aynaya bakmanın uğursuzluk getireceğine inanmak.
- Elden ele sabun, makas, bıçak, iğne ve soğan vermeyi uğursuzluk saymak. Hamile kadın; hayvana bakarsa bebeğinin o hayvana benzeyeceğine inanmak. Sağ elinin içi kaşındığında para geleceğine; sol elinin içi kaşındığında da para çıkacağına inanmak. Ayak altı kaşındığında da yola çıkılacağına inanmak. Cam ve porselen gibi eşyanın aniden düşüp kırılmasını bir belanın defedileceğine işaret saymak. Merdiven altından geçmeyi uğursuzluk saymak. Hıdırellezde sahile gidilerek kuma ev, araba ve kadın resimleri çizmek. İleride onlara sahip olunacağına inanmak.
Hurafe-lerden Korunma
Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in (s.a.v) sünneti Müslümanlar için bir çerçeve çizmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Allah Teâlâ, Rasulullah’ın (s.a.v) bize verdiklerini almamızı ve yasak ettiği şeylerden de sakınmamızı emretmiştir. Tereddüde düştüğümüz hususlarda; Allah’a ve Rasülü’ne başvurmamız istemiştir.
Bize düşen ise yabancı kültür ve medeniyetlerden gelen inanç, adet ve gelenekleri hayatımızdan çıkarmalıyız. Bu tür hurafeleri, Allah’ın emirleri ve Rasulullah (s.a.v) sünnetleri çerçevesinde değerlendirerek İslamın amaç ve ilkeleriyle bağdaşma-yanları ayıklamamız ve hayatımızdan atmalıyız.