Definecilerin Genetik Kodları
Definecilerin genetik kodları üzerinde araştırmalar yapıyoruz. Yaptığımız araştırmalar sonucunda neredeyse tüm definecilerin birbirlerine benzerlik gösterdiğini fark ettik. Şimdi size kazı arifesi definecilerin neler yaptıklarını yazacağız.
Kazı Arifesi
Defineciler yarın kazıya gidecekse o gece heyecandan uyuyamaz. Yatakta bir sağa bir sola sabahı edemez. Gece kalkar yarın için hazırlıklara başlar. Sırt çantasına ipleri ve define arama çubuklarını yerleştirir. Daha sonra yicekleri alıp kazıcı aletleri hazır hale getirir.
Heyecanlı bir güne merhaba dedikten sonra yolculuğa başlar. Neredeyse her defineci hemen o gün küp, küp altın çıkaracağını sanar. Aslına bakılırsa ortada net define işareti bile yoktur. Bilimsel hiç bir hazırlıkta yapılmamıştır. Aradığı define sadece kulaktan dolma hikayelere dayalıdır. Buradan eşkiya geçmiş, Rumlar buraya para saklamış yada ermeni gömüsü varmış gibi, neredeyse birbirinin aynısı hikayelerdir. İşin ilginç tarafı hikayelerer dayalı define aramanın yanlış olduğunu yüz defa anlatsan anlamak istemeyip hayallerinin peşini asla bırakmayacaktır.
Kazıdaki başarısızlıklara rağmen, umudunu hiç kaybetmez. İlerleyen zamanda ekipteki üç harfli sohbetleri işi daha ilginç hale getirmeye başlar. Bu neredeyse her definecide var olan sohbettir. Defineyi bulamadığını kabul etmeyip üç harflilerin vermediğini düşünürler.
Tılsımlar ve Hocalar
Neredeyse her defineci tüm definelerin tılsımlı olduğuna inanır. Sanki defineyi vermem diyen cin sürüsü ile savaşmak zorundalar. Böyle düşündükleri için soluğu hemen bir hocada alırlar. Hepsi de hoca ne derse uymaya hazırdır. Define meraklısı hocaların neredeyse hepsi tılsımı çözme yerine önce ekipte sevmediği isimleri tasfiye etme girişiminde bulunur. Hatta bir kısım hoca tılsımı çözemeyince suçu ekipteki bazı isimlere atar. Biz tılsımı çözeriz de içimizde kötü niyetli insanlar var ondan parayı alamıyoruz vs… Bazı hocaların ekibi birbirine düşman ettikleride olmuştur.
Jeneratör ve Hilti İle 30 Metrelik Kazılar
Son zamanlarda definecilerin 30 metrelik kazılar yaptıklarını gördük. Bu gerçekten inanılmaz, ve o kadar cahilce. Yapılan kazılar sadece 2 metrekare genişliğinde dikine inilen kazılar. Tamamen doğal kayalar kırılarak 30 metre inmişler. Orada ne aradıklarını anlamak gerçekten çok zor. Jeneretör ve hilti artık definecilerin en verimli kazı aletleri. Bu şekildeki kazı örneklerine artık sık sık rastlayabiliyoruz. Defineciler unutmayın, kazılan ve doldurulan toprak 4 bin yılda geçse kendini belli eder. Öyle doğal kayalar kırılarak 30 metre inmek tamamen cahilliktir.
Definecilerin en büyük zafiyeti; dışarıdan adam getirtip ve bu adamların tüm söylediklerine inanmaktır. Gelen adam, elindeki iki bakır çubukla şurada lahit var, şurada iki teneke var; şurada oda var demeye başlar. Ne yazıkki bizim defineciler bunların hepsine inanır. Bir taneside demez ki, ‘yaw kardeşim elindeki iki bakır çubukla bunları nereden biliyorsun. ?’ Maalesef dijital çağa girdiğimiz şu dönemlerde tüm insanlık gelişirken defineciler aynı yerde saymaktadır.
Defineciler Divan Edebiyatı Çocuklarımı ?
Definecilerin böyle olmasını divan şiirleriyle büyümüş bir toplum olduğumuza bağlıyoruz. Aşk, hasret, ayrılık gibi konular genetik kodlarına işlemiştir. Bu süreçte Arapça ve Farsçanın etkisiyle doğa üstü konulara daha çok ilgi duyulmuştur. Tanzimat döneminde adalet, insan hakları, özgürlük gibi toplumsal konulara yer verilsede içlerindeki divan edebiyatı hiç bir zaman sönmemiştir. Daha sonra Cumhuriyet kurulup dijital çağa girsekte, defineciler her zaman divan edebiyatı çocukları gibidir. Aşk, acı, zulüm; mazlum ve gariban temalarından hiç bir zaman çıkamamıştır.