Lahit Çeşitleri
En Yaygın Lahit Modelleri
Frizli Lahitler, Yarım İşlenmiş Lahitler, Kline lahitler, Sütunlu Lahitler, Girlandlı Lahitler, Yivli Lahitler, Tabula Ansatalı Lahitler, Klazomenai Lahitler, Sandık Lahitler, gibi bir çok lahit çeşidi bulunmaktadır. Ağırlık birimi olarak 200 kilodan 2 tona kadar yine farklı lahit modelleri vardır. bu saydıklarımızın hepsi lahit fiyatlarını belirlemede en belirgin özelliklerdir.
Levhalı Lahitler
Genellikle uzun yanlarında bir, seyrek olarak da bazen sadece yan yüzlerinde bir levha bulunur. Bunun çoğu zaman üç köşe ya da sarkaç biçimi bir kulpu (Lat.: ansa) olur. O zaman levhaya kulplu levha anlamında ‘tabula ansata’ denilir. Oteki yüzlerde başka süsler bulunduğu olur. Bu çeşit Roma’ da seyrek rastlanan bir çeşit olup Atina ve Dokimeion’da hiç görülmez. Eyaletlerdeyse en sade süsleme olarak- çok sık rastlanır.
B Sandık-Lahitler (keskin köşeli, profilli bir çerçevesi olan, dikdörtgen prizma, sandık biçiminde, alçak sandık ya da bayük görünümünde lahitler. Bu örneklere Roma’da yalnız 1. yy.’dan kalma ilk üretim içinde rastlanır. Atina ve Dokimeion’ da ise hiç yoktur. Bazı eyaletlerde, özellikle Yukarı İtalya’da, Selanik’te ve Anadolu’da, hele Bithynia, Pisidia, Lykaonia ve Isauria’da pek çoktur.
Yivli Lahitler
Bir ya da birden çok yüzü süsleyen yivler genellikle “S” harfi biçimindedir. Yivlerin yukarıdan aşağıya inen oluk biçimi gösterdiği de olur. Latince büklümlü lif (örneğin keselenmekte kullanılan hamam lifi) anlamındaki strigilis sözcüğünden ‘strigilis-sarcophagus’ da denilir. Roma’ da pek çok görülen yivli lahitlerin pek çok da değişkesi vardır. Bazılarında uzun yanlar tümüyle bu yivlerle bezenmiştir. Çoğu zamansa yanlarda birer ya da ortada bir ayna veya boş bölge bulunur. Yivli süslemenin beş parçaya bölündüğü, bir orta ayna, iki tane yan ayna olup bunların arasının yivlcrle doldurulduğu da çok görülür. Atina’da bu çeşitle ilgili olarak sözü edilebilecek sadece kline’li-yivli lahitler diye bir grup vardır. Bunun örnekleride azdır. Bu çeşidin Dokimeion’da da yapılıp yapılmadığı kesin olarak söylenememektedir. Eyaletlerdeyse yivlerin bir süsleme ögesi olarak kullanılmasına son derecede seyrek rastlanmıştır.
Girland’lı (askı-çelenkli) Lahitler:
Üç büyük merkezde pek sık rastlanan bu çeşidin örnekleri eyaletlerde, özellikle Anadolu ve Suriye’ de de görülür.
Frizli Lahitler
Bunlara da üç merkezde sık rastlanır. Eldeki az sayıda eyalet kökenli parçanın hemen hepsinin Üzerlerindeki resimler merkezlerden alınmıştır. Hiçbir yerde özgün örnek yoktur.
Siitunlu Lahitler
Sütunlar, kesik sütunlar, direkler ya da dönüşümlü olarak bunların hepsini bir arada sunan bir görünümleri vardır. Roma’ da sütunlu lahit çok sayıdadır ve çeşitli değişkeler (varyantlar) gösterirler. Bir alınlık, bir kemer olarak dönüşümlü dizilmiş beş sütun aralı örneklere sık rastlanır. Üç sütun aralı örnekler de oldukça çoktur. Altı ve dört sütun aralılar sıra dışı kalır. Arşitrav’lı (baş tabanlı) yani yatay kirişli olanlarsa tam birer ayrık örnektir.
Dokimeion’ da örnekleri sınırlı bir grup sütunlu lahit yapıldığı bilinmektedir; bunun dört tane değişkesi vardır. Atina’ya ait bir örnek bilmiyoruz. Eyaletler arasında Yukarı İtalya’nın bu çeşidi konu alan bağımsız bir üretimi olmuştur. Batıdaki az sayıdaki lahit, Roma kenti örneklerini andırır. Anadolu’nun bazı sanat yörelerinde, hele Aphrodisias ve Bithynia’da bulunan birçok sütunlu lahit Dokimeion grubuna bağlıdır. Pek çok örnekte de süsleme biçimlerinin karıştırılmış olduğu görülür. Örneğin belli bir gruba girmeyenler arasında şunlardan söz edilebilir. Girland’lı sanduka lahitler, orta kesimine hitab eder. Levha ya da kemer bulunan frizli lahitler, yivli lahitler düzeninde hazırlanmıştır. Yivlerin yerini figürlü sahnelerin aldığı örnekler vardır. Üzerine girland asılmış kesik sütunlu ya da direkliler, girland’lı ve ortasında bir kemer bulunan bir örnek vardır. İki ‘tabulae ansatae’ ve orta kesiminde gösterişli bir mezar kapısına sahip başka bir örnek.
Pişmiş Toprak Lahitler
Klazomenai adı verilen pişmiş toprak lahitler. M.ö. 7. Yüzyıldan 5. Yüzyılın son dörtlüğüne kadar yoğun bir şekilde üretilmiştir. Bu lahitler genelde dikdörtgen bir kutu şeklindedir.
Normal tip” ve “Özenli tip olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Lahitlerin pervazları üzerinde rezerve teknikte ve siyah figür tekniğinde yapılmış çeşitli bezemeler ve figürlü kompozisyonlar bulunmaktadır. Lahit üretim sırasında önce kaba kilden şekillendirilir, sonra ince bir kil tabakası ile kaplanarak pürüzsüz bir yüzey elde edilir.
Normal tipteki lahitler, Özenli tipe göre oldukça fazla üretilmiştir. Bu tip, dikdörtgen kutu formundadır ve pervaz üstleri bezelidir. Lahdin formu, bezeme alanlarının sayısını ve niteliğini belirtmektedir. Form basit ise bezeme alanları az ve bezemeler de basit olmaktadır. Form geliştikçe bezeme alanlarının sayısı ve işçiliğinin kalitesi de artmaktadır. Özenli tip olarak sınıflandırılan grubun ise, sadece pervaz üstü değil aynı zamanda iç ve dış duvarları da bezemelidir. Normal tipteki lahitler, dört gruba ayrılır. Kısa kenarları ile uzun kenarlarının pervaz genişliği yaklaşık aynı olan en basit formdaki lahitler, Form 1 olarak sınıflandırılmış ve “Monastirakia Grubu” olarak adlandırılmıştır.
Lahit Mezar Fiyatı
Lahiti görmeden fiyat verenlere inanmayın. Lahit kaç para eder diye sormak definecinin bulduğu sikkeye kaç para eder diye sormasıyla aynı şeydir. Mesela Bizans yakın tarih bakır paraları 50 TL civarındayken arkaik dönem yunan ve lidya paraları 10 bin TL civarlarındadır. Lahitler içinde durum aynıdır. Yakın tarih sade tasarıma sahip lahitler 1-2 milyon dolarken genç roma dönemindeki işlemeli lahitler 20 milyon dolara kadar çıkmaktadır.
Yine sikkeden örnek verelim: Bir sikkenin fiyatını belirleyen en önemli faktörler arasında sikkenin basım tarihi ve nadirliği gelir. Daha sonra kondisyonu, birim, ağırlık sistemleri ve metal çeşitleri şeklinde sıralanır.
Sikke Birimleri Örnek: Drahmi, Stater, Dareikos
Ortalama Ağırlık Örnek: Drahmi 6,1 gr. Stater 13,6 gr. Dareikos 8,35 gr. gibi.
Maden Cinsi: Altın, gümüş, elektron ve bronz (bakır) olması gibi.
Lahitlerdede durum benzer şekildedir. Bir lahit-in değerini öncelik tarih, mermer yapısı ve üzerindeki süslemeler belirler. Özellikle süslemeler lahit-in dönemi ve ait olduğu kişi hakkında önemli ip uçları verir. Eğer bir kral lahiti bulursanız buna değer biçmek oldukça zordur.
Nasıl yukarıda sikke sınıflandırması yaptıysak lahitlerde kendi içlerinde belirli sınıflara ayrılmaktadır.
Burada anlamanız gereken lahit fiyatları sabit değildir, saydığımız özellikler fiyatı belirlemektedir.
Lahiti Açmayın
Her ne şekilde olursa olsun bulunan lahit kesinlikle açılmamalıdır, açılan lahit ciddi değer kaybeder. Alıcı lahit-in içindekilerden çok bizzat açmaya para öder, önemli olan köşedeki kurşun kilitleri kendisi kırması ve içine ilk bakan kendisi olmasıdır. Tabi bunu ülke zenginlerini bir araya toplayarak yapar, bu o koleksiyon-er için tarihi andır. Hatta bazı alıcılar lahiti açmasınlar diye esas para eden içindeki gazdır diyerek açılmasını engellemeye çalışır. Halbuki gaz ne işe yarar bu lahiti açmasınlar diye ortaya atılmış düp düz yalandır.
Kilise Mahzeninde Lahit
Kilise mahzeninde lahit varsa sakın açmaya kalkmayın. O lahitte kutsal yağ vardır, kutsal yağ çok değerlidir. Lahitin içi altın doluda olsa yağ altınlardan daha değerlidir. Kutsal yağ sürme inanışı çok eskilere dayanır, kutsal yağ ile vatviz edilen kişi kutsal ruha sahip olur. H.Z. İsa’nın ölümüne ve dirilişine ortak olur ayrıca mesihin kahinliğinden pay alır. Toplumda farklı kişiler olarak saygı gösterilir. Bu yüzden lahit bulursanız sakın açmayın.