Define İşaretleri AnlamıErmeni Gömüleri

Defineciler Kayaları Tanımalıdır, Kayaçların Sınıflandırılması

Kayaçları Sınıflandıralım

Defineciler Kayaları Tanımalıdır, Kayaçların Sınıflandırılması

1- Dünya’nın Yapısı ve Oluşumu

Dünya, 4,5 milyar yıl önce Güneş’ten kopmuş bir gök cismidir (gaz bulutu idi). Dünya’nın soğuması, canlılar için gerekli olan oksijen gazının oluşması ve yaşamın başlaması yaklaşık 2 milyar yıl sürmüştür. Tabi bunlar bilim dünyasının teorileridir. asıl olan Allah yaratmış bir düzene koymuştur.

Dünya oluştuktan sonra (milyonlarca yıl süren) meydana gelen değişmeler sonucu proteinlere benzeyen maddeler ve otlara benzeyen kimyasal maddeler oluşmuştur. (Güneş’in ısı etkisiyle bunların birçoğu yok olmuştur). Bu maddelerin bir kısmı değişime uğrayarak Güneş enerjisinden oksijen üretmişler ve bunun sonucunda klorofil oluşmuştur. Klorofilin oluşması ile ilkel bitkiler ortaya çıkmış ve bunlarda karbondioksit gazı ve suyu kullanarak fotosentez yapmışlar ve besin üretmişlerdir. Bu ilkel bitkiler değişime uğrayarak gelişmiş bitkilerin oluşmasını sağlamışlardır. (Bunun sonucunda da yeryüzünün bitki örtüsü oluşmuştur).

Dünya, Güneş Sistemi içinde yaşamın olduğu tek gezegendir. Dünya’da yaşamın olmasının nedeni;

• Atmosferinin olması,
• Suyun sıvı halde bulunması ve
• Sıcaklığın yaşamaya elverişli olmasıdır.

Ayrıca Dünya’da yaşam için gerekli olan hava, ısı, ışık, su, rüzgâr, toprak, nem vardır ve yeterli miktardadır.

2- Dünya’nın (Yerkürenin) Katmanları (Tabakaları) :

Dünya, Güneş’ten koptuktan sonra dönerek katılaştığı için yapısında bulunan maddeler yoğunluklarına göre dizilmişlerdir. Yoğunluğu büyük olan maddeler yerkürenin merkezinde toplanmış, yoğunluğu küçük olan maddeler yerkürenin dış kısmında yer almıştır. Böylece yerkürenin dışından merkezine doğru çeşitli tabakalar oluşmuştur. Dünya, dıştan içe doğru atmosfer, hidrosfer, litosfer, pirosfer ve barisfer olmak üzere beş tabakadan oluşur.

3- Mineraller :

Yerkürenin yapısını, yaşını, oluşumunu ve özelliklerini araştıran bilim dalına yer bilimi veya jeoloji, bu bilim dalı ile uğraşan bilim adamlarına da jeolog denir. Jeoloji bilimi içinde mineralleri inceleyen bilim dalına mineroloji denir.

Doğada oluşan, belli kimyasal (sabit) bileşimleri (bileşimleri oldukça karışıktır) ve şekilleri olan genellikle kristal yapılı doğal maddelere mineral denir. Mineraller üç temel özelliğe sahiptirler:

• Kristal yapılı doğal maddelerdir (oluşumlardır).
• İnorganik (basit yapılı) bileşiklerdir.
• Çok az değişen belli bir kimyasal bileşimlere ve fiziksel özelliğe sahiptirler.

Bir bileşiğin mineral olabilmesi için, bu üç özelliği bir arada göstermesi gerekir.

Yeryüzünde bulunan mineraller, fiziksel özelliklerine göre tanımlanırlar. Mineralleri tanımlamak için kullanılan fiziksel özellikler, bileşim, sertlik veya kumsu özellik, yoğunluk, kristal yapı, dilimlere ayrılma, elektrik iletkenliği, ısı iletkenliği, magnetik özellik, renk, koku ve parlaklıktır ve mineraller bu fiziksel özellikler yönünden farklılık gösterirler. (Ayrıca kimyasal ve optik özellikleri de dikkate alınabilir. Çoğu mineraller kristal yapıya sahip olup 7 değişik kristal yapı şekillerinde bulunurlar).

Yer kabuğunda 2000 den fazla mineral çeşidi bulunmaktadır. Minerallerin çoğu birden fazla elementten meydana gelir. Ancak altın, gümüş, elmas, demir, krom, kükürt, bor, mangan ve kömür gibi bazı mineraller tek bir elementten oluşur. Pirit, kalsit, kuarsit, silis, kuvars, bazalt, manyezit, mermer, granit yer kabuğunda bulunan mineral çeşitlerindendir.

1- Mineraller metalik ve metalik olmayan mineraller olarak 2 ye ayrılır. Metalik mineraller bakır, kurşun, altın, gümüş, demir, alüminyum, metalik olmayan mineraller ise kükürt, grafit, kalsit, alçı taşı, barit, kuvartz gibi minerallerdir.

2- Bazı Mineral Çeşitleri :

• Krom • Pirit • Bakır • Antimuan
• Amyant • Bor • Demir • Kükürt
• Mangan • Mermer • Granit • Bazalt
• Manyezit • Kuarsit • Silis • Kalsit
• Aragonit • Dolomit • Jips • Anhidrit
• Kuvars • Hematit • Götit • Limonit
• Manyetit • Korendon • Kuprit • Kaya tuzu
• Flüorit • Kalkopirit • Galen • Killer
• Mikalar • Amfiboller • Piroksenler • Peridotlar
• Granatlar • Klorit • Talk • Feldspatlar
• Feldspatoidler • Altın • Gümüş • Elmas
• Kömür

3- Mineral Örneklerini Toplama Yolları :

• Örnek toplamak için en iyi kaynak yer kara ve demir yolu yamaçları, inşaat alanları, taş ocaklarının etrafındaki yığınlardır. Koleksiyon yapmak için bu gibi yerleri araştırılır.
• Örnekleri sarmak için gazete, defter, kalem, çekiç, keski, büyüteç ve bir de çanta bulundurulur.
• Örnekler ayrı ayrı etiketlenir ve bir gazete kağıdına sarılır.

4- Minerallerin Sertliği :

Minerallerin birbirinden farklı sertlikte oluşu, bunların tanınmasında işe yarar. Mohs’a göre mineraller, 10 sertlik derecesine ayrılır.

1- Talk 2- Jips 3- Kalsit 4- Fluorit 5- Apatit 6- Feldispat 7- Kuvars 8- Topas
9- Korendon 10- Elmas

5- Bazı Önemli Mineraller :

• KROMİT (Kromoksit) :

Yurdumuzun hemen her bölgesinde, özellikle Güney–Batı, Orta ve Güney–Doğu Anadolu bölgelerinde bulunur.Halen birçok krom işletmesi vardır. Metamorfik kayaçlar içinde bulunur. Sertlik derecesi (5,5) ,özgül ağırlığı (4,7), rengi siyah veya siyaha yakın kahverengidir. Kromoksit’ten elde edilen krom; parlak, gümüşi bir metal olup otomobil parçalarının , ev eşyalarının kaplanmasında kullanılır. Genellikle demir veya çeliğin paslanmaması için nikel astar üzerine kaplanır.

• PİRİT :

Demirin kükürtlü bir bileşiğidir. Buna yalancı altın da denir. Kükürt bazen demir elde etmek için kullanılır. Kristal olarak bulunur. Sertlik derecesi (6), özgül ağırlığı (5), rengi açık sarıdır.

• BAKIR FİLİZİ :

Yurdumuzda bakır ve bakırlı pirit, Doğu Karadeniz sahilleri, Kastamonu, Çorum, Elazığ, Erzurum, Gümüşhane ve Diyarbakır illerimizde bulunmaktadır. Halkopirit en çok rastlanan bakır cevheridir. Rengi yeşilimsi siyahtır ve çok kolay kırılır.

SORU : 1- Kayaçlar nasıl oluşurlar?

2- Lavlar yeryüzünde ne gibi değişiklikler meydana getirirler?

4- Kayaçlar ve Kayaç Çeşitleri :

Yer kabuğu, Dünya oluştuktan sonra milyonlarca yıl süren değişmeler sonucu günümüzdeki halini almış ve kayaç, su, toprak gibi ana maddelerden oluşmuştur.

Bir ya da birkaç mineralin birleşmesinden meydana gelen büyük kayalara (kütlelere) kayaç denir. Yer kabuğunda bulunan kayaçların birbirinden farklı özellikler taşımasının nedeni kayaçların yapısındaki mineral çeşitlerinin farklı olmasıdır. Çevremizde görülen taşlar, kayaçlardan oluşur ve kayaçlar da mineraller gibi sınıflandırılabilir.

Jeoloji bilimi içinde kayaçları inceleyen bilim dalına petroloji denir.

Yer kabuğunda bulunan kayaçlar oluşum özellikleri bakımından üç çeşittir. Bunlar;

• Püskürük (magmatik) kayaçlar (kütleler),
• Tortul kayaçlar (kütleler),
• Başkalaşım (metamorfik) kayaçlarıdır (kütleleridir).

a) Püskürük (Magmatik) Kayaçlar (Kütleler) :
Ateş kürenin yapısında bulunan erimiş haldeki magmanın (ve yüksek basınçlı gazların) yeryüzüne çıkarak veya yer kabuğu (taş küre) içinde soğuyarak katılaşması sonucu oluşan kayaçlara püskürük (magmatik) kayaçlar veya magmatit denir. Magmatik kayaçlar, yer kabuğunda en fazla görülen kayaçlardır ve yer kabuğunun yaklaşık olarak % 65’ini oluştururlar.

• Yer kabuğunda bulunan bütün kayaçların temelini püskürük kayaçlar oluşturur.

• Püskürük kayaçlar genelde kristal haldedirler.

• Püskürük kayaçlarda, magma aniden soğuduğu için canlı kalıntıları bulunmaz.

• Püskürük kayaçlar oluşurken magmanın soğuması ve katılaşması yer kabuğunun derinliklerinde veya yüzeye yakın yerlerde gerçekleşir.

• Magma bazen yeryüzüne kadar yükselir ve orada soğuyup katılaşır. Bu yolla meydana gelen kayaçlara volkanik kayaçlar (volkanitler) veya yüzey kayaçları (ekstrüsif kayaçlar) denir. (Bazalt, Andezit, Obsidyen)

• Magmanın soğuması bazen yerin iç kısmında, belirli bir derinlikte gerçekleşir. Bu yolla meydana gelen kayaçlara derinlik kayaçları (intrüsif kayaçlar) denir. (Bunların bir kısmı yeryüzüne yakın kısımlarda (subvolkanik kayaçlar), diğer bir kısmı ise, büyük derinliklerde oluşmuşlardır (plütonik kayaçlar = plütonikler denir). (Granit, Siyenit, Diyorit, Gabro).

• Bazalt, andezit, trakit, sünger, obsidiyen ve granit püskürük kayaç çeşitleridir.

NOT : 1- Obsidyen, volkanlardan sıcak lavların çıkıp soğuması sonucu oluşur ve cama benzeyip kristal yapıda değildir.

2- Granit, magmanın yavaş yavaş ve yer kabuğu tabakaları arasında katılaşması sonucu oluşur ve iri kristal yapılıdır.

3- Bazalt, trakit, sünger, magmanın yeryüzüne yarı soğumuş halde çıkıp aniden soğuması sonucu oluşur.

4- Sünger taşı, katlaşırken aniden soğuduğu için içinde gaz kabarcıkları kalır. Bu nedenle hafif bir magmatik kayaçtır.

5- Zamanla kullanımı artan doğal taşlar günümüzde özellikle inşaat, kaplama, döşeme, heykelcilik, yol yapımı, porselen ve cam sanayi (kuvars), optik sanayi ve süs eşyalarının yapımında kullanılmaktadır.

6- Taşlar (kayaçlar) bir veya birkaç mineralin bir araya gelmesiyle oluşan mineral topluluklarıdır.

• Bir kayaç tek bir mineralden oluşabilir; Örnek : Kireçtaşı bir kayaçtır ve sadece kalsit mineralinden oluşmuştur.

• Bir kayaç bir kaç mineralin bir araya gelmesiyle de oluşabilir.
Örnek : Granit bir kayaçtır ve kuvars, feldspat, mika, opak gibi minerallerden oluşmuştur.

7- GRANİT :

Püskürük kayaçlardandır. Ekseriya açık renkli olup %60 potasyum feldispat ve %30 kuvarstan meydana gelmiştir. İnce taneli granit daha ziyade tuz-biber karışımını andırır. Sert ve dayanıklı olduğundan yapı işlerinde kullanılır. Kolay yarılabildiğinden merdiven basamağı, moloz taşı, kaba yonu taşı, döşeme kaplamaları kaldırım ve bordür taşı ve mıcır imalinde kullanılır. İyi cila tutar. Yoğunlukları 2600–2800 kg/m3 arasındadır. Basınç dayanımları 1600–2400 kg/cm2 dir.

Beyaz cam gibi kristaller kuvars’tır. Donuk beyaz kümeler feldispat’dır. Feldispatla kuvars arasına dağılmış olan siyah parçalar da mika pullarıdır.

8- DİORİT :

Gri, koyu yeşil ve beyaz renklerde bulunan granit grubu bir taşdır. Bünyesinde garnitten başka minerallerde vardır.

9- GABRO :

Rengi koyu gridir.Mavimsi ve yeşilimsi renkte olabilir..Mineralojik birleşiminde her ne kadar kuvars yoksa da bazı durumlarda bulunabilir.İşlenebilir,cila tutar.

10- PORFİRLER :

Genellikle kırmızı ve yeşil renkli olurlar. Kaldırım taşı ve mıcır olarak kullanılırlar. Bunlarda kendi aralarında sınıflara ayrılır.

11- ANDEZİT :

Porfirlerin yeni zamanda oluşmuş cinsleridir. Volkanik dağlarda bulunur. İyi bir yapı taşıdır. Kesme taş halinde kullanılır. Çok az kuvars içerir. Minarolojik bakımdan andozit riyolit-bazalt arasıda yer alır.

12- BAZALT :

Rengi koyu gri ile yeşilimsi siyah arasında değişir. Çok sert ve ağır taşdır. Temellerde, yol, köprü ve rıhtım gibi yerlerde kullanılır. Püskürük kayaçlardandır. Dünyanın her tarafında bulunan ağır bir mineraldir.

13- LAVLAR :

Magmanın yeryüzüne çıktıktan sonra sertleşmesi sonucu oluşan lavlar, sert olup püskürme sonrası kütlelerin soğuması ile volkanik cüruflar meydana gelir. Çok gözenekli olanlara volkanik tüf adı verilir. Bazalt lavları sert olduğundan yapı taşı olarak kullanılır. Çimentoda kullanılan TRASS volkanik tüftür.

b) Tortul Kayaçlar (Kütleler) :

Püskürük (magmatik) kayaçlar ile diğer kayaçların sıcaklık değişimi, hava (rüzgar) ve su (yağmur) gibi çevresel faktörler sayesinde aşınması, sürüklenmesi ve çökelmesiyle oluşan kayaçlara tortul kayaçlar denir. Tortul kayaçlar yeryüzünde en çok görülen kayaçlardır. Yer yüzeyinin yaklaşık olarak % 75’i tortul kayaçlardan oluşur. Yerkabuğunun ise % 8 kadarını oluştururlar.

Yeryüzündeki püskürük (magmatik) kayaçlar ilk oluşumundan bu yana sıcaklık değişimi, yağış ve rüzgâr gibi etkilerle küçük parçalara bölünürler. Bu küçük parçalara tortu denir. Tortular akarsular ve rüzgâr sayesinde göl, deniz ve okyanus tabanı gibi çukur yerlere taşınırlar ve burada birikirler (üst üste birikerek katılaşır). Bu olaya tortulaşma denir. Dibe çöken maddeler üst üste tabakalar oluştururlar. Tabakaların oluşumu sürdükçe alt tabaka üzerindeki ağırlık ve baskı (basınç) gittikçe artar ve alt tabaka üzerinde büyük bir baskı oluşur. Bu nedenle oluşan tabakalar üst üste dizilerek sertleşir ve tabakalı bir yapı olan tortul kayaçları oluştururlar.

• Tortul kayaç oluşumu çok uzun yıllarda gerçekleşir.
• Tortul kayaçları oluşturan tabakalar farklı zamanlarda oluşmuştur.
• Tortul kayaçlar, diğer kayaçların parçalanıp dağılmasıyla oluştuğu için belirli bir kristal şekilleri yoktur ve tabakalıdır.

• Tortul kayaçların içinde bol miktarda mineral ve fosil bulunur.
• Kireç taşı, çakıl taşı, kum, kil ve kömür maden tortul kayaç çeşitleridir.
• Tortul kayaçlar oluşum şekillerine göre; mekanik kayaçlar, kimyasal kayaçlar ve organik kayaçlar olarak üç çeşittir.

1- Mekanik (Fiziksel) Kayaçlar (Kütleler) :

Mekanik kayaçlar, su ve rüzgar gibi dış etkenlerin kayaçları parçalayıp sürükleyerek biriktirmesi sonucu oluşur. Çakıl, kum, kil mekanik kayaç çeşitleridir.

2- Kimyasal Kayaçlar (Kütleler) :

Kimyasal kayaçlar, akarsular ve yeraltı sularının kayaçlar arasından geçerken kayaçlardaki kimyasal maddeleri çözüp buharlaştırması ve kalan maddelerin çökelmesi sonucu oluşurlar.
Kaya tuzu, sarkıt, dikit, tüf, jips, traverten kimyasal kayaç çeşitleridir.

3- Organik Kayaçlar (Kütleler) :

Organik kayaçlar, alg (su yosunu), sünger, mercan, midye veya diğer canlıların atıklarının birikip çökelmesi sonucu oluşurlar. Kalker (tebeşir kalkeri), tebeşir, kireç taşı, kömür ve petrol organik kayaç çeşitleridir.

NOT : 1- KALKER :

Kalsiyum karbonattan (CaCO3) oluşur. İçinde yer alan maden oksitlerin etkisi ile değişik renkte görünür. Geçirdiği oluşum sırasında yapısında çatlak ve kırıklar oluşur. Bu kırıklara başka maden oksitler dolunca ilginç desenler görülür. Sertlik derecesi 3 olup kolay kesilip işlenir. Saf kalkerin özgül ağırlığı 2700kg/m3 tür. Çok iyi cila tutar. Yapıda moloz taşı,yonu taşı, kaplama taşı,kırılarak mıcır taşı olarak kullanılırlar.

2- TREVERTEN :

Yüksek ısılı ve kalsiyum bikarbonatlı mağma suyunun yer yüzüne çıkışı sırasında karşılaştığı basınç ile oluşur. Oluşumu sırasında içinde bulunan bitki kök ve yapraklarının zamanla çürümesi sonucu boşluklar oluşur. Kalker tüfü grubundan olup gözenekleri büyüktür. Bu boşluklar kendi tozu ile yapılan dolgu malzemesi ile doldurulur. Genellikle dış mekanlarda kaplama işinde kullanılır.

3- DOLAMİT :

Doğadaki rengi genellikle beyaz olup Mg ve CaCO3′ den oluşmaktadır. Kalkerden daha sert bir taştır. Asitlerden zor etkilenir.

4- ALÇI TAŞI :

Suda daha fazla çözündüğü için yapının su ile temas eden yerlerinde kullanılmaz.Renkleri beyazımsı, sarımsı ve saydam olabilir.Jips adı verilen bu taş CaSO4 ve 2H2O ‘dan oluşur. Sertlik derecesi 2’ dir. Kolay işlenebilir.

5- ARDUVAZ :

Siyah ve koyu gri renkli, sık ve homojen dokulu, içerisinde prit billurları bulunur. Parlayan bir taş olup gözeneksiz olanları yapı işlerinde kullanılır. Dona ve yüksek ısıya dayanıklıdır. İznik civarında bulunur.

6- KİLLİ ŞİST :

Sarı, yeşilimsi, gri, mavimsi ve siyah renklerde olur. Tabakalı, sert ve dayanıklıdır. Kaplama işlerinde kullanılır.

7- KONGLOMERALAR :

İrili ufaklı taş parçalarının tabii bir bağlayıcı ile birleştirilmesi sonucu oluşur. Kum taşının silika, kireç veya demiroksit ile yapışması sonucu oluşur. Silika ile yapışmış olanları çok dayanıklıdır. Kaba taneli olanlara konglomera, ince taneli olanlara kumlu şeyl adı verilir. Şeyller ince taneli olduklarından suyu zor geçirirler. Çimento üretiminde kullanılabilir.

SORU : 1- Başkalaşım kayaçları önceki hallerine dönüşebilir mi?

2- Magmatik kayaç, tortul kayaç haline dönüşebilir mi?

3- Magmadan hangi tür kayaçlar oluşabilir?

c) Başkalaşım (Metamorfik) Kayaçlar (Kütleler) :

Püskürük (magmatik) ve tortul kayaçların, basınç, sıcaklık (ısınma) ve su buharı gibi etkilerle değişime uğraması sonucu oluşan kayaçlara başkalaşım kayaçları denir.

• Başkalaşım kayaçları bazı yönlerden oluştukları kayaçlara benzer. (Bunun dışında farklı özellikleri de vardır).
• Başkalaşım kayaçları, tabakalı ve kristal yapıdadır.
• Mermer, arduvaz, şist ve kuvartz başkalaşım kayaç çeşitleridir.
• Mermer kalkerlerin, fillat ise killerin başkalaşımı sonucu oluşmuştur.

NOT : 1- MERMERLER :

Normal olarak beyazdır. Fakat genellikle demir oksit, karbon ve serpatinle karışık olduğundan sarı, kahverengi ve yeşil olabilir. İnşaat işlerinde kullanılan bazı ince taneli süs kalkerleri hakiki mermer değildir.

Örneğin : Tuz ruhu, sirke, limon suyu, mermerde kabarcıklar meydana getirir.

Mermerin tanınması bu yolla olur.

Ufak ve iri taneli kalsit veya dolamit kristallerinden oluşan bir kayaçtır. Mermerler %95 kalsit, az miktarda silis, silikat ve demir oksit gibi minerallerden oluşur. Mohs sisteminde kalsitin sertliği 3.0, dolamit’in sertliği 3.5–4.0 arasındadır. Buna göre mermer orta sertliktedir. Binaların iç kısımlarında, merdiven basamaklarında, döşeme kaplamalarında, banyo ve mutfak gibi ıslak mekanlarda kullanılabilir. Bunun yanında süs eşyası ve mezar taşı yapımında kullanılır.

2- GNAYS :

Gnays’lar çekiçle vurulduğunda cm veya dm kalınlıkta levhalara yada prizmalara bölünebilirler. Ayrılma (bölünme) mika yüzeyleri boyunca orta ve iri taneli kuvars ve feldspatlardan oluşan ileri derecede değişime uğramış metamorfik kayaçtır. Tabakalı yapıya sahip olup dondan etkilenir, kaldırım taşı veya kırmataş olarak kullanılır.

3- KUVARS :

Yer kabuğunda en çok bulunan minerallerden biridir. Genellikle beyaz renkte olmakla beraber sarı, kahverengi, pembe, yeşil, mavi, siyah ve renksiz olabilir. Camsı veya yağlı gibi pırıltılıdır.

Püskürük kütlelerde bulunur. Ufalanması ve dağılmasıyla çakıl ve kumlar meydana gelir. Kireç ve çimento ile karıştırılarak harç yapımında kullanılır. Kristal haldeki kuvars, eksenine tam dik olarak kesildiği zaman elde edilen küçük parçalar basınç etkisiyle elektrikle yüklenebilir. Bu nedenle radyo, televizyon ve radarlarda kullanılır.

SORU :1- Bir kayaç, başka bir kayaca dönüşebilir mi?

2- Başkalaşım kayaçları önceki hallerine dönüşebilir mi?

3- Magmatik bir kayaç tortul kayaç haline dönüşebilir mi?

4- Magmadan hangi tür kayaçlar oluşabilir?

5- Kayaç Döngüsü :

Doğada bulunan kayaçlar çevresel faktörlerin etkisiyle sürekli bir dönüşüm halindedir. Kayaçlar arasındaki dönüşüm çok uzun yıllarda gerçekleşmiştir ve bu dönüşüm hala devam etmektedir.

6- Madenler :

Kayaçları oluşturan mineraller ve bazı değerli taşlar, günlük hayatta kullanılan pek çok eşyanın hammaddesidir. Ekonomik değeri olan kayaç ve minerallere maden denir. Madenler hammadde olarak kullanıldığı için teknolojinin gelişmesine katkı sağlamıştır.

• Bakır :
• Elektrik ve elektronik sanayinde (elektrikli cihaz ve kablo yapımında).
• İnşaat sanayinde.
• Ulaşım sanayinde.
• Kimyada.
• Kuyumculukta.
• Boya sanayinde.
• Turistik eşya yapımında.

• Kurşun :
• Akü imalatında.
• Yeraltı haberleşme kablolarının kaplanmasında.
• Çelik direklerde aşınmayı önlemek için boyanmasında. (Kurşun oksit boyalar).
• Radyasyonu en az geçiren metal olması nedeniyle bu ışınlardan korunmada.
• Renkli televizyon tüplerinin yapımında.
• Cephane üretiminde.

• Çinko :
• İnşaat sektöründeki sacların ve direklerin parlatılmasında (galvanizlenmesinde).
• Pirinç alaşımı ile otomotiv sanayinde (döküm kalıpları yapımında).
• Yağlı boya ve lastik üretiminde. (Çinko oksit).

• Demir :
• Otomotiv sanayinde.
• Çelik üretiminde.
• İnşaat sektöründe.
• Ray yapımında.

• Krom :
• Paslanmaz çelik yapımında. (Ferrokrom).
• Silah yapımında.
• Metal kaplamada.
• (Krom çeliğe sertlik, kırılma ve darbelere karşı direnç, aşınma ve oksitlenmeye karşı koruma sağlar. Bu nedenle kromun çeşitli alaşımları mermi, denizaltı, gemi, uçak, top ve silahlarla ilgili destek sistemlerinde kullanılır).
• (Krom paslanmayı önleyici özelliğinden dolayı uçak ve gemi sanayinde kullanılır).

• Nikel :
• Petrol endüstrisinde.
• Çatal, bıçak takımları, çekiç, pense gibi aletlerle diğer birçok ev ve hastane aletlerinin yapımında.
• Uçak ve gemi endüstrisinde. (Nikel süper alaşımları yüksek ısıda basınç ve korozyona dayanıklı olduğundan, uçakların gaz türbinlerinde, jet motorlarının yapımında, ayrıca uçakların elektrolizle kaplanan bölgelerinde ve gemi yapımında tuz korozyonuna karşı engelleyici olarak).
• Motorlu araçlar ve parçalarında.
• Elektrikli makineler ve parçalarında.
• Kalay :
• Teneke yapımında.
• Kaplamacılıkta.
• Çeşitli alaşımlar, lehim ve kimyasal madde yapımında kullanılır.
• Otomotiv endüstrisinde. (Motor yataklarında, kaporta, radyatör, yağ ve hava filtrelerinde kullanılır).
• Uçak ve gemi endüstrisi ile elektronik ve elektrik sanayinde.
• Matbaacılıkta, mutfak malzemeleri ve cam endüstrisinde.

• Altın :
• Kuyumculukta.
• Altın kaplama ve süslemede.
• Elektrik ve elektronik eşyalarda.
• Diş hekimliğinde.
• Dekor malzemesi yapımında.
• Madalya yapımında.
• Resmi paralarda.
• (Ayrıca, gümüş, platin ve paladyum gibi metallerle alaşım halinde uzay endüstrisinde, tekstil sanayinde altın tel ve iplik yapımında ve kimya endüstrisinde paslanmaya dayanıklı alet yapımında kullanılmaktadır).

• Gümüş :
• Fotoğraf sanayinde
• Elektronik sanayinde.
• Para üretiminde.
• Süs eşyası ve takı yapımında.
• Dişçilikte.
• Ayna sırlarının yapımında.
• Pil yapımında.

• Talk :
• Seramikte.
• Boya yapımında.
• Çatı kaplamasında.
• Böcek ilacı üretiminde.
• Kauçuk ve kağıt sanayinde.
• Kozmetik sanayinde.
• Hayvan yemi ve gübre üretiminde.

• Mika :
• Elektrik – elektronik sanayinde.
• Telefon santrallerinde.
• Plastik endüstrisinde.
• Otomobil, elektrik ve yapı sanayinde.
• (Kauçuk endüstrisinde, cerrah eldivenlerinden oto lastik üretimine kadar değişen geniş bir kullanım alanına sahiptir).
• (Yalıtkan sanayinde düşük yoğunluklu ateşe dayanıklı ürünlerin kullanıldığı alanlarda yalıtkan olarak kullanılmaktadır).
• (Ayrıca kağıt, kozmetik, döküm, tekstil ve gübre sanayinde, kaynak elektrotu imalinde, inci parlatma boya maddelerinde, yangın söndürme malzemesi imalinde, akustik ürünlerde yapıştırıcı olarak kullanılır).

• Cıva :
• İlaç ve boya sanayinde.
• Dişçilikte.
• Termometre yapımında.
SORU :1- Günlük hayatta hangi araçlar kullanılmaktadır ve bu araçlarda hangi
madenler hammadde olarak kullanılmıştır?

NOT : 1- Ülkemizde İşletilen Madenlerimiz ve Yıllık Üretimleri :

ALÜMİNYUM :

Alüminyum cevheri (boksit),Seydişehir’de kurulmuş olan alüminyum fabrikasında üretime başlamıştır. Seydişehir ve civarında gayet zengin bulunan bu cevher yatakları Etibank tarafından işletilmektedir.

ANTİMUAN :

Antimuan cevheri üretimi yılda yaklaşık olarak 16213 tondur. En büyük üretimi Tokat-Turhal’da bulunan işletme yapmaktadır. Bunun dışında diğer işletmeler; Balıkesir, Bilecik ve yine Tokat illerindedir.

AMYANT :

Amyant üretimi yılda toplam 3913 ton olup bu üretim 12 işletmeden temin edilmektedir. Başlıca işletmeler: Bursa- Orhaneli, Eskişehir- Mihalıççık, Çankırı- Şabanözü, Çorum- Alaca, Erzincan ve Sivas- Zara’dır.

• BAKIR VE BAKIRLI PİRİT :

Faaliyet halinde 4 adet bakır ve bir adet bakırlı pirit işletmesi mevcuttur. Bakır işletmelerinden iki tanesi ve Bakırlı pirit işletmesi Etibank’a aittir. Bu işletmeler: Ergani ve Murgul Bakır İşletmeleri ile Küre Bakırlı pirit İşletmesidir.

• BOR MİNERALLERİ :

Memleketimiz bor mineralleri bakımından çok zengindir. Yıllık üretim 287.606 ton civarındadır. Bu üretim Kütahya–Emet, Bursa, Balıkesir ve Kütahya yörelerinde yapılmaktadır.

• CİVA :

Türkiye’nin maden ihracatında önemli bir yeri olan civanın yıllık üretimi 55.201 tondur. Saf cıva İzmir, Konya, Uşak, Niğde, Manisa dolaylarında elde edilmektedir.

DEMİR :

Türkiye’nin yıllık demir cevheri üretimi toplam 1.553.189 tonu aşmaktadır.
Demir cevheri işletmeleri; Sivas – Divriği, Sivas – Kangal – Pınarözü, Sivas – Gürün –Otlukilise, Sivas – Divriği – Akdağ, Malatya – Hekimhan – Karakuz, Ankara – Bala –Kesikköprü, Balıkesir – Büyükeymir, Balıkesir – Küçükeymir, Kayseri – Karamadazı yörelerinde bulunmaktadır.

• KROM :

Denizli, Muğla, Eskişehir dolaylarındaki maden ocaklarından çıkarılmaktadır. Yıllık üretim yaklaşık olarak 690.000 ton dur.

• KÜKÜRT :

Kükürt üretimi yılda toplam olarak 61.519 ton olup üretimin tamamı Isparta- Keçiborlu’da yapılmaktadır.

• LÜLETAŞI :

Memleketimizde lületaşı, Eskişehir ili dâhilindeki 7 işletmeden temin edilmekte ve yıllık üretim 1234 tonu aşmaktadır.

• MANGANEZ :

Yılda ortalama 45 tonu bulmaktadır. Manganez üretiminde Erzincan ve İstanbul-Silivri’deki maden ocakları önemli bir yer tutar.

KALSİT :

Yurdumuzun her yerinde bulunur. Özellikle İzmir civarında çok saydam billurlarına rastlanır. Sertliği(3), özgül ağırlığı (2,7) dir.

• MANYEZİT :

En önemli işletmeler Eskişehir ve Kütahya illeri dahilindedir. Yıllık üretim yaklaşık olarak 90.000 tondur.

• SODYUM SÜLFAT :

Sodyum sülfat üretimi Afyon ve Denizli illeri hudutlarına giren Acıgöl, Konya-Cihanbeyli hudutları dahilindeki Terzikan ve Boluk göllerinden yapılmaktadır.

• ZIMPARA TAŞI :

Başlıca zımpara işletmeleri Muğla, İzmir ve Aydın illeri dahilindedir. Yıllık üretim 35.000 tonu bulmaktadır.

• KÖMÜR (Maden Kömürü) :

Zonguldak ili dahilinde bulunan taşkömürü işletmeleri Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna bağlı Ereğli Kömürleri İşletmesi Müessesesinin İmtiyazı altındaki ocaklardan elde edilmektedir. Taşkömürü üretimi yılda takriben 8 milyon tonu bulmaktadır.

• LİNYİT :

Yıllık Üretim (Devlet ve Özel Sektör bir arada) 8 milyon tonu aşmaktadır. Belli başlı işletme merkezleri; Tavşanlı, Tunçbilek, Seyitömer, Soma, Bolu, Çorum, Bursa, Elbistan işletmeleridir.

• ALÇITAŞI :

Türkiye’de alçıtaşı üretimi yılda takriben 200.000 tonu bulmaktadır. Bu üretim dağınık ve küçük ocaklardan yapılmaktadır.

• KİL ( KAOLEN) :

Yıllık üretimi yaklaşık olarak 14.300.000 ton’dur. Bu üretim İstanbul, Bilecik, Çanakkale, Eskişehir, Kütahya ve Zonguldak illerindeki ocaklardan yapılmaktadır.

• KUARSİT :

Kuarsit yıllık üretimi 38.665 tona ulaşmaktadır. Ytong ve Ferrokrom sanayiinde kullanılan kuarsit bu sanayilerin bulunduğu bölgelerdeki ocaklardan üretilmektedir. Üretimin önemli bir kısmı Antalya bölgesinde yapılmaktadır.

MERMER :

Mermer üretimi yaklaşık olarak yılda 25.400 m civarındadır. Bu üretimin en büyük kısmı Marmara Adası ve Afyon’daki ocaklardan temin edilmektedir. Bunun dışında İzmit, Bilecik, Denizli, İzmir illeri dahilinde üretim yapan birçok ocak mevcuttur.

• SİLİS KUMU :

Silis kumu, üretimi yılda yaklaşık olarak 12.930 tondur. Bu üretim İstanbul civarındaki Kabakça ve Podima ocaklarında yapılmaktadır. Silis Kumu cam sanayiinde ve dökümcülükte kullanılmaktadır.

• LİNYİT :

En düşük kaliteli kömür olup bir gramı 800- 4000 kalori değerinde ısı verir.
Depolandığında çabuk ufalanır ve kırılır. İsli bir alevle yanar.

• MİKA :

Kolayca ince levhalara ayrılabilir. Sıcağa dayanıklıdır. Elektrikli ve elektronik araçlarda yalıtkan olarak kullanılır.

Doğal Kaya Türleri

Yerkabuğunu Oluşturan Kayalar

Çoğu kristal durumda bulunan minerallerin oluşturduğu katı cisimlere kaya denir. Yerkabuğu hat halindeki kayalardan oluşur. Yeryüzünde 2000′den fazla mineral vardır. Bunların belirli bir kristal sistemi ile bir araya gelmesiyle kayalar oluşur.

Gerçekte tüm taşların kaynağı mağmadır. Ancak bu kayaların bir kısmı daha sonra değişik olaylar sonucunda farklı özellikler kazanmıştır.

Kayalar oluşum şartlarına, kristal durumlarına ve kimyasal özelliklerine göre üç gruba ayrılırlar.

  1. Püskürük ( Magmatik, Volkanik ) Kayalar

Magmatik kayalar, mağmanın yerin derinliklerinde ya da yeryüzünde soğuması ve katılaşması sonucu oluşurlar.

Mağmanın yerkabuğunun içinde katılaşması sonucu oluşan kayalara iç püskürük adı verilir. Bu kayalar mağmanın yerkabuğunun derinliklerinde ve yavaş yavaş soğumasından dolayı iri kristalli ve açık renklidirler. Örneğin granit… Bu tür kayalar çok sert olup, aşınmaya karşı dayanıklıdır. Bu nedenle inşaat sektöründe kullanılır.

Mağmanın yeryüzüne kadar yükselmesi ve hızlı bir şekilde soğumsaı sonucu oluşan kayalara dış pskürük kayalar denir. Mağma atmosferle temas edince soğumaya başlar. Soğuma hızlı olduğu için kristalleşme olmaz. Çoğunlukla koyu renklidir. Örneğin bazalt…

Volkanik bölgelerin toprakları mineral bakımıbdan zengindir. Tehlikeli olmasına karşın önemli tarım alanlarını oluşturur.

  1. Tortul ( Sediment ) Kayalar

Kayaların fiziksel ya da kimyasal yollarla ayrışması sonucu ortaya çıkan kil, mil, kum ya da suda eriyik halde bulunan sülfat ve bikarbonat gibi maddelerin deniz, göl ya da akarsu yatakları gibi ortamda birikmesi çökelmesi ile oluşan kayalara tortul kayalar denilir.

Tortul kayalar genellikle tabakalıdır ve içinde bol miktarda canlı kalıntıları (fosil) bulunur. Tortul kayalar oluşum şekillerine göre üç gruba ayrılır.

a. Fiziksel Tortul Kayalar: Akarsular tarafından taşınan kil, mil, kum ve çakıl gibi taneli malzemelerin doğal bir çimento ile kaynaşması sonucu oluşurlar.

b. Kimyasal Tortul Kayalar: Suda eriyebilen kayaların erimesi sonucu suya karışan klorür, sülfat ve bikarbonatların başka yerlere taşınması ve çökelmesi sonucu oluşur.

c. Organik Tortul Kayalar: Denizlerde ya da göllerde yaşayan veya akarsular tarafından taşınarak getirilen canlı atıklarının çökmesi ve zamanla tortullaşması ile oluşan kayalardır.

  1. Başkalaşmış ( Metamorfik ) Kayalar: Tortul ya da volkanik kayaların yerin derinliklerinde yüksek basınç ve sıcaklık altında kalarak eski özelliklerini kaybederek yeni özellikler kazanması sonucu oluşan kayalardır.

Özellikle yüksek basınç altında kalan kayalar sıkışarak yapraklaşırlar. Aynı zamanda sıcaklık da çok fazla olduğu için kimyasal yapıları da değişir.

KAYAÇLAR

Kayaç, bir ya da daha fazla mineralin bir araya gelmesiyle oluşmuş bütündür. Granit ve bazalt çeşitli minerallerden, kum taşı değişik özelliklerde kum boyutundaki tanelerin sıklaşmasından, mermer ve kuvarsit tek bir mineralden oluşmuş kayaçlardır.

Kaya, taş ya da kayaç bunlar eş anlamlı kelimelerdir. Halk arasında mineraller için de taş terimi kullanılır. Bu kavram karmaşasını ortadan kaldırmak için jeologlar kayaları kayaç olarak adlandırırlar.
Doğada 3 tür kayaç bulunur. Bunlar Tortul, Magmatik ve Metamorfik kayaçlardır. Magmatik kayaç yerin derinliklerinde bulunan çeşitli elementlerce zengin eriyik olan magmanın derinlerde ya da yüzeyde katılaşması sonucu oluşur. Metamorfik kayaçlar var olan magmatik ya da tortul kayacın yüksek sıcaklık ve basınç altında değişime uğraması sonucu oluşur. Tortul kayaçlar ise magmatik, metamorfik ya da tortul kayaçların ayrışması, aşınması ve bir çökelme havzasında birikmesi ve ardından taşlaşması sonucu oluşur. Magmatik ve metamorfik kayaçlar tüm yer yuvarının yüzde 95’ini meydana getirmesine karşın yer kabuğunun sadece yüzde 25’lik kısmını oluşturur.

Kayaçlar sürekli döngü halindedir. Bir magmatik kayaç sıcaklık ve/veya basınç altında metamorfik kayaca, metamorfik bir kayaç sıcaklıkla eriyerek magmaya ardından da magmatik kayaca, hem magmatik kayaç hem de metamorfik kayaç ayrışarak tortul kayaca dönüşür. Buna kayaç döngüsü adı verilir.

Kayaçlar oluşumları sırasındaki doğal ortamı yansıtan belgelerdir. Yer kabuğunun jeolojik gelişmesinin izleri kayaç üzerinde izlenmiştir. Bu nedenle onlar yer kabuğunun doğal belgeleri sayılır.
Bugün yeryüzünde hüküm süren fiziksel olaylar, akarsuların aşındırma ve taşıma etkileri, çöllerin ve denizlerin değişik bölgelerinde farklı tortulların çökertilmesi, yeryüzünün değişik iklim kuşaklarının bulunması gibi jeolojik olayla bütün yer tarihi boyunca hep aynı şekilde, aynı düzende oluşmuştur. Yani eski jeolojik devirlere ait kayaçların oluşumu bugün yeryüzünde hüküm süren fiziksel olayların ışığı altında yorumlanabilir. Böylece kayaçlar oluşumu sırasında mevcut olan doğal ortamı aynen yansıtırlar.

TORTUL KAYAÇLAR

Su ve rüzgâr yeryüzünü değiştirebilir. Bu kuvvetler, kayaçları kırarak, küçük parçalara ayırır. Bunlar farklı yerlerde yerleşirler. Buralarda, küçük parçacıklar toparlanarak, basınç altında çimentolaşıp daha büyük kayaçları meydana getirirler. Bu kayaçlar, genellikle suda oluşur ve magmatik kayaçlardan daha yumuşaktırlar. Tortul kayaçlar, birçok tabakaları meydana getirir ve fosilce zengindir. Tortul kayaçlar tüm yeryuvarının yüzde 5’ini, yer kabuğunun ise yüzde 75’ini meydana getirir. Tortul kayaçların yüzde 95’i suda oluşmuştur.

Tortul kayaçların kırıntılı, organik ve kimyasal olmak üzere üç tipi vardır.Kırıntılı tortul kayaçlarÇeşitli büyüklükteki taş ve mineral parçalarda karalardaki ve denizlerdeki tortullaşma havzalarını çökelmeleriyle meydana gelen taneli kayaçlardır. Değişik boyuttaki taneleri birbirleriyle çimento maddeleriyle birleşmeleri sonucu çimentolu kayaçlar kum taşı, kireç taşı gibi taneleri birbirine bağlayarak madde bulunmadığından çimentosuz tortul kayaçlar oluşur. organik tortullar çeşitli bitki ve hayvan kalıntılarını, uzun zaman eşliğinde fosilleşip başkalaşmalarıyla oluşurlar.

En uzun sürede oluşan kayaçlardan biridir. Özellikle bitki fosillerinin oluştuğu alanlarda yoğunlukta olmaktadırlar…Organik Tortul Kayaçlar Mercan, radiolaria, foraminifer ve sünger gibi kayaç yapıcı organizmaların çökelmesi sonucu oluşur. Kömür organik tortul kayaca örnektir.Kimyasal tortul kayaçlar Dolgun eriyiklerin çökelmesi sonucu meydana gelirler. Mağaralardaki sarkıt ve dikitler, deniz kıyılarındaki kireçli ve demirli oolitler, kapalı göllerin kenarlarındaki tuz oluşumları su kaynakları etrafındaki traverten oluşumları %35’i kadar kireç taşları oluşturur. Kireç taşları yapı taşı, kireç yapımında ve döşemecilikte, çelik sanayiinde ve ilaç sanayiinde kullanılır.

MAGMATİK KAYAÇLAR

Erimiş halde bulunan bir silikat hamuru durumunda olan mağmanın yer kabuğunun derinliklerinde yavaş yavaş veya yeryüzünde aniden soğuması ile oluşurlar. Bu kayaçlar genel olarak kristallerde oluşmuş kütle halindeki kayaçlardır. Bu tür kayaçlar dünya üzerinde çok fazla değildir.

BAŞKALAŞIM KAYAÇLARI

Tortul veya magmatik kayaçların sıcaklık, basınç, gerilme ve kimyasal aktivitesi olan sıvıların etkisiyle değişmeleri, başkalaşımları sonucu oluşurlar. Genellikle kristallerin paralel yapılar oluşturmasıyla karateristiktirler. Mineraller belirli bir sıcaklık ve basınç altında dengeli durumdadırlar. Eğer sıcaklık ve basınç değerlerinde bir artma veya değişme olmuşsa mineralde de değişme olur. Mineral aynı kimyasal bileşimde başka bir duyarlı mineraller dönüşür.

KAMBRİYEN PATLAMASI

Kambriyen Dönem, Paleozoik zamanın ilk alt bölümü olarak Kambriyen kayaç sistemlerinin oluştuğu jeolojik zaman dilimidir. Günümüzden 545 milyon yıl önce başlayıp, yine günümüzden 495 milyon yıl önce sona erdiği kabul edilir.

Kambriyen Dönem, gezegenin tüm tarihi boyunca, yaşamın çeşitliliği ve yaygınlığı yönünden en parlak zaman aralığıdır.Kabuklu canlılara ait ilk fosiller bulunmuş, hayvanların hızlı evrimi ve çeşitlenmesi gerçekleşmiştir. Deyim yerindeyse “yaşamın altın çağı”dır.

Kambriyen Dönemin başlarında kıtaların güney yarı kürede toplanmış olması nedeniyle kuzey yarıküre, uçsuz bucaksız bir okyanus halindeydi. Ekvator kuşağından yayılan sıcak akıntılar bu devasa okyanusu ılıman hale getiriyor ve kıtaların kıyı kesimlerinde de nemli ve ılıman bir iklime neden oluyordu. Kambriyen Dönem boyunca kıtaları kuzeye doğru ilerleyişiyle –bugünün kıtalarının genel görünümü, Kambriyen Dönemin sonlarına doğru şekillenmiştir- bu kıtaların kuzey kıyıları, sığ ve ılıman denizler haline geliyordu. Tüm bu koşullar, özellikle deniz “Kambriyen Patlaması” olarak tanımlanan bu altın çağın yaşanmasında belirgin rol oynamıştır.

Günümüz hayvan şubelerinin hemen hepsi Kambriyen’de çeşitlenip, fosil kayıtlarına girmiş, günümüz hayvanlarının kullandıkları da dahil olmak üzere tüm vücut planları bu dönemde ortaya çıkmıştır. İlk omurgalı deniz canlılarının ortaya çıkışı da Kambriyen dönemde olmuştur.

Kambriyen Dönem boyunca karalarda, mikroorganizmalar ve algler dışında yaşam görülmemektedir. Yine de tür çeşitlenmesi ve yayılması, denizlerdeki “Kambriyen Patlaması”nı aratmayacak düzeydedir.

Bugün, Kambriyen Dönem’de en az dört Kitlesel Yok Oluş yaşandığını biliyoruz. Ancak bu yok oluşlara hangi nedenlerin yol açtığı kesin olarak saptanamamıştır.

Yorumlar

  1. Wade dedi ki:

    Kral ın dönüşü ☺