Son 6 yıla baktığımızda dedektör sektörünün büyük bir ilerleme kaydettiğini söyleyebiliriz. Üretilen her modelin bir önceki göre çok daha gelişmiş olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Dedektör meraklıları ise yeni modelleri gördüğünde hiç düşünmeden elindeki eski modelleri satışa sunup yeni modellere geçiş yapıyor. hal böyle olunca piyasada belirgin bir ikinci el dedektör pazarı oluşuyor.
İkinci el dedektör almak aslına bakarsanız bize pek mantıklı gelmiyor. 2. el dedektör almak ile 2. el cep telefonu almak neredeyse aynı şeydir. Hatta dedektör cep telefonundan daha fazla risk taşır. En büyük risk ise satıcının size faturayı vermeyecek olmasıdır. Normalde 2. el bir cep telefonu aldığınızda satıcı size faturayı verir. Fatura aslını vermese bile en azından fotokopisini verir. Olası bir arıza durumunda garantiden faydalanabilirsiniz. Oysaki dedektörlerde durum aynı değildir. kimse size dedektörünü satarken faturasını vermez. Vermemekte haklıdır siz olsanız sizde vermezsiniz.
Alan kişi sit alanı yada izinsiz kazılarda sizden aldığı dedketörü kullanırken yakalanırsa dedektörün faturası sizde kayıtlı olduğu için sizde mahkemelik olabilirsiniz. Gerçi ifadenizde dedektör ve fatura çantadaydı kaybettim yada çaldılar diyerek yırtabilirsiniz. Yinede kimse dedektörünü satarken üzerine kayıtlı olduğu faturayı size vermez. Faturasız bir dedektörede emniyet direk el koyar. İade talebinde bulunamazsın. Faturasız olduğunda arabanın bagajında yakalansa bile el koyarlar. Faturalı olursa arazide arama yaparken yakalansanız bile iade talebinde bulunabilirsiniz. Talep ederken cihazın çalışıp çalışmadığını test ediyordum demeniz yeterli olabilir. Fakat dediğimiz gibi fatura yoksa arabanızın bagajında yada evinizde yakalandığı an gider.
İkinci el dedektör-lerin diğer riskleri ise cihazların kozmetik açıdan yıpranmış, teknik olarak arızalı olma ihtimali çok yüksektir. Bunların en çok karşılaşılanı menüler arasında gezinmede yaşanan sorunlardır. Bununla beraber başlıklardaki alıcı yada verici bobinlerin sağlıklı çalışmıyor olması yada 10-15 dakikalık kısa çalışmadan sonra cihazın sapıtıp sahte sinyaller üretmeye başlaması gibi kısa kullanımda anlaşılmayacak gizli arızalara sahip olmasıdır.
Bazı dedektör satıcıları, geri aldıkları ürünleri sıfırlayıp sattıklarını söylerler. Aslında böyle bir sıfırlamayı yapabilecek bir altyapıları kesinlikle yoktur. Özellikle ithal cihazların sıfırlanması için ithal edildiği ülkeye göndermek gerekecektir, buda büyük maliyet gerektirir. Kimse İkinci el bir dedektör için böyle bir masrafa girmez. Sadece yani görünen mekanik aksamlarını temizleyerek, sanki çok az kullanılmış izlenimi verip satışa sunar. Hatta çok yıpranmamış ise iyice temizlenip sıfır cihazmış gibi satılabilir.
Cihazda her hangi bir ariza olmadığını anlamak için belirlediğiniz ikinci el dedektörün piyasalarını araştırmalısınız. Nokta, makro, garret firmalarının fiyatlarına bakarak üç aşağı, beş yukarı bir fikir elde edebilirsin. Gerçekte temiz, garantili bir dedektörün sıfır ile arasında çok fazla fiyat farkı olmadığını görür arızalı dedektörleri fiyatlardan bir nebze anlayabilirsiniz.
Son dönemlerde ikinci el ürünlerin dükkan garantisi ibaresini sıklıkla görmekteyiz. Evet, dükkandan almak her zaman biraz daha güven verir. Ancak belirtmek isterim ki dükkan garantisi denilen şeyin hiçbir anlamı olmadığı gibi hukuki önemide yok. Herhangi bir sorun çıktığında şikayet edebileceğiniz bir merci dahi bulamazsınız.
